Cinsiyet kavramı, günümüze gelene kadar pek çok farklı disipline araştırma ko-nusu olmuştur. Tasarım alanında da cinsiyet kavramı, kullanıcı ve tasarımcı cin-siyetleri açısından farklı açılardan ele alınmıştır. Yaratma eğilimi, her bireyde bulunan ve çevresel, eğitsel, duyusal etmenlerle artıp azalabilen bir yetenektir. Tasarımcı kimliğine sahip bireyler bu yetenekle birlikte, tasarlama sürecinde bir-birinden farklı bakış açılarıyla tasarımlar gerçekleştirirler. Tasarımcı-tasarım denkleminde yeteneğin yanında bulunan etmenlerden biri de tasarım bilgisidir. Tasarım bilgisi, öznel ve nesnel olan bilgiler sisteminin tasarımcı değer süzge-cinden geçmesiyle oluşmaktadır.
Sosyolojik olarak gelişim-değişim gösteren ilişkiler çerçevesinde, özellikle en-düstri devrimi sonrasında başlayan modernizm hareketiyle birlikte daha çok göze çarpan, toplumun bireye yüklediği roller değişmeye başlamıştır. Bu değişimlerin tasarım alanına yansıması ise farklı şekillerde ortaya çıkmıştır. Tasarım alanında gerek kuramsal gerekse uygulama alanın da, diğer pek çok alandakine benzer olarak, yakın tarihe kadar erkek egemen bir anlayış hakim olmuştur. Kadınların evin içinden dışarı çıkmaları ile birlikte modernite kavramı mekanı kavramsal-laştırmış, cinsiyet kavramının tasarım konusunun içerisinde yer almasına neden olmuştur. Toplumsal ve sosyal rollerin çok önceki dönemlerden itibaren dağıtıl-mış olduğu bir dünyada kadınların mekana, malzemeye, tasarıma ve tasarlamaya karşı nasıl bir konumda durdukları sorusu gereksiz olarak görülüyordu. Moder-nizm ve endüstri devrimi sonucunda kadının pek çok alanda etkin olmaya baş-laması, tasarımda kadının ve erkeğin karşılıklımı yoksa yanyanamı durması ko-nusunda bazı kafa karışıklıkları yaratmıştır. Yapılan çalışmada endüstri devrimi ve sonrasında yaşanan süreçte tasarım alanında cinsiyet konusu ne şeklide iler-lemiş ve ilerlemenin safhalarının tasarıma ne şeklide yansıdığı konuları ele alı-nacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 3 Issue: 2 |