Modern siyasal kurumların ve temsil biçimlerinin temel dayanağını oluşturan kamusal/özel alan kavramları, aynı zamanda kadınların siyasi temsilinin yetersizliği noktasında yapılan pek çok değerlendirmenin de göstergesidir. Cinsiyete göre bölünmüş ve tanımlanmış olan kamusal/özel alan ayrımı üzerine kurulan modern siyaset, kadını özel alanla özdeşleştirirken kadını ve kadının yapıp ettiğini kamusal alandan yani siyaset alanından dışlamaktadır. Bu ayrımın sorgulanmaması siyasetin eril yapısının devamını sağladığı gibi “kadınların ve çıkarlarının” siyasi temsilini de olumsuz etkilemektedir. Bu araştırmanın teorik alt yapısını Hannah Arendt’in, özel alan hane ve kamusal alan ayrımı ile kamusal alan/siyasal alan tartışması oluşturmaktadır. Araştırmanın amacı, kadınların özel alandan çıkıp kamusal alanda görünür olmalarının kadınların yerel siyasi temsili için yeterli olmadığını ortaya koymaktır. Bu çerçevede kamusal/siyasal alanın kadınların yerel siyasi temsilinde önemi kadın belediye başkanları üzerinden örneklendirilmiştir. Araştırmanın verileri 2014 yerel seçimleri ile seçilmiş yedi kadın belediye başkanı ile yapılan derinlemesine görüşmelerden elde edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, kadınların siyasal alanda siyasi eylemleri ile görünür ve tanınır olmalarının rolü önemlidir. Siyasal alanda görünürlük ve tanınırlık hem belediye başkanı adayı gösterilmeyi hem de belediye başkanı seçilmeyi olumlu etkilemektedir.
Public/private sphere concepts, which constitute the basis of modern political institutions and forms of representation, are also indicative of many evaluations made on lack of political representation of women. Modern politics, based on the division of public/private sphere divided and defined by sex, distinguishes women and everything that is performed by women, from the public sphere namely the political sphere, while identifying women with the private sphere. Absence of questioning this distinction maintains the masculine nature of politics and also negatively affects the political representation of "women and their interests". The theoretical sub-structure of this research is based on Hannah Arendt's discussion of the public/political sphere with the separation of the private sphere household and the public sphere. The purpose of the research is to demonstrate that women coming out of the private sphere and being visible in the public sphere is not enough for local political representation. In this context, the prominence in the local political representation of women in the public/political sphere is exemplified through the women mayors. The data of the study were obtained from in-depth interviews with seven women mayors elected in 2014 local elections. According to the results of the research, the role of women in being visible and recognizable by their political actions in the political sphere is important. The visibility and recognition in the political sphere both positively affect not only being nominated candidate for the mayor but also being elected as the mayor.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 4 Issue: 8 |