İlahi dinlerin sonuncusu olan İslamiyet; ibadetten ahlaka, ticaretten toplumsal düzene kadar hayatın her alanına dair hükümler ortaya koyduğu gibi beslenme kültürü ve yiyeceklerin kişilik yapısına etkisi hakkında da yönlendirmelerde bulunmuştur. Tüketilmesi teşvik edilen ve yasaklanan besinler, tüketim şekilleri, sofra ahlakı, besinlerin sağlığa yararları ve zararları ile ilgili Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerde açıklamalar yer almaktadır. Beslenmenin kişiliği etkilediği yönündeki görüş, birçok alim tarafından dile getirilmiştir. Diğer taraftan son yıllarda bilim dünyası beslenmenin fiziksel yönden sağlığa etkisinin yanı sıra psikolojik açıdan da kişiliği etkilediğine dair birçok çalışma yürütmektedir. Bağırsakların ikinci beyin olduğu, günlük olarak tüketilen gıdaların bağırsaktaki bakteri dünyasını etkilediği; besinlerin fiziksel sağlık ve duygu durumu üzerinde büyük etki gösterdiği fikri birçok bilim insanı tarafından kabul görmüş bir konudur. Günümüzde yapılan çalışmalar tüketilen besinlerin beynin kimyasal kompozisyonunu oluşturduğunu da ortaya koymaktadır. Besin maddeleri, sinir hücrelerindeki bilgi akışını sağlayan, küçük kimyasal iletkenlerin –nörotransmitterlerin- oluşumunda başlangıç maddesi olarak görev yaparak davranış ve beynin fonksiyonlarını etkilemektedir. Bununla birlikte İslami kaynaklarda beslenme ile ilgili geniş bir literatür bulunmaktadır. Tıp alanında yapılan yeni araştırmalarda bu düşünceyi destekleyici nitelikte veriler ortaya çıktığı görülmektedir. Buna göre tıp bilimi besinlerin, bireylerin yalnızca fiziksel sağlığını etkilemekle kalmayıp aynı zamanda ruhsal sağlığını ve kişilik yapısını da etkilediğini hatta bazı besinlerin ruh hastalıkları, stres, anksiyete gibi hastalıkların tedavisinde kullanılabileceğini düşünmektedir. Çeşitli dinî kaynaklarda gıdanın kişiliği maddi ve manevi yönleriyle etkileyebileceği savunulmaktadır. Örneğin; Peygamber (s.a.v.)’in “Ayvayı göğüsteki sıkıntıyı gidermek ve gönlü (kalbi) ferahlatıp kuvvetlendirmek için tavsiye ettiği; bilimsel çalışmalarda da ayva meyvesinin sıçanlarda deney ortamında meydana getirilen stresin neden olduğu psikolojik ve nörolojik zararları önleme ve bastırma potansiyeli olduğu görülmüştür. Kur’ân’da yiyiniz, içiniz ancak israfa gitmeyiniz ayeti bu konuda temel bir düstur niteliğindedir. Osmanlı toplumunda günlük hayata önemli katkı yaptığını düşündüğümüz kaynaklardan birisi olan Mızraklı İlmihalde “yiyecek-içeceği az yemenin “bedeni güçlü, kalbi nurlu, hafızası kuvvetli, geçinmesi kolay, yumuşak huylu olmaya neden olacağı” belirtilmektedir. Bilimsel literatürde ise aşırı yeme davranışının bir sonucu olan obezite konusunda önemli verilere ulaşılmıştır. Çalışmalarda obezitenin hafıza kaybıyla ilişkili olduğu hatta geri dönüşümsüz ve ilerleyen şekilde seyreden bilişsel bozulma, Alzaimer, orta veya şiddetli depresif belirtiler gösterme ya da majör depresif bozukluğa (karar verme ve odaklanmakta zorluk yaşama, günün çoğunluğunda yorgunluk ve bitkinlik, tekrarlayan ölüm veya intihar düşünces vb.) neden olma bakımından zayıf bireylere nazaran daha eğilimli olduğunu göstermektedir. Anadolu irfan geleneğinde tasavvuf adabının önemli bir konumu bulunduğu gibi tasavvuf ehlinin yeme-içme alışkanlıklarını seyr-u sülûkun bir parçası haline getirdikleri görülmektedir. Bu bağlamda bazı tasavvuf ehli zevat, meyvenin olgun, yemeğin pişkin olarak yenilmesinin âdâba uygun olduğunu, ayrıca acı, ekşi, aşırı tuzlu tüketimin ise adaba uygun olmadığını belirtmiştir. Literatürde tatların kişiliği etkilediği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Sonuç olarak dinî kültürün, ortaya koyduğu beslenme alışkanlıkları ile ilgili tavsiyelerin, kişilerin mevcut ruh halleri ve psikolojik gelişimlerini etkilemesi yönünden ne denli yerinde olduğu görülmektedir. Bu konuda yapılacak bilimsel çalışmalar konuyu aydınlatmada etkili olabilir.
Islam, the last divine religion, encompasses provisions about every aspect of life, from worship to morality, from trade to social order. It also provides guidance on the effect of nutrition culture and food on personality. There are explanations in the Qur'an and Hadith-i Sharif about foods that are encouraged or prohibited to be consumed, as well as their consumption patterns, table morals, health benefits or harms. The idea that nutrition affects personality has been expressed by many scholars. Recently, scientists have been conducting many studies on the effects of nutrition on physical health as well as psychological effects on personality. Intestines are the second brain; foods consumed daily affect the bacterial world in the intestines. The idea that foods have a great impact on physical health and mood is a topic accepted by many scientists. Studies conducted today also reveal that the foods we consume form the chemical composition of the brain. Nutrients affect behavior and brain functions by acting as the starting material for the formation of small chemical conductors – neurotransmitters – that enable the flow of information in nerve cells. However, there are huge Islamic literature sources on nutrition. It is seen that new researches in the field of medicine appear to support this idea. Accordingly, medical science thinks that foods not only affect the physical health of individuals, but also affect their mental health and personality structure, and that some foods can be used in the treatment of diseases such as mental illnesses, stress and anxiety. In addition to the forbidden foods in various religious sources, it is argued that food can affect the personality with its material-spiritual aspects. For example, The Prophet (pbuh) recommended "quince to relieve chest distress and to refresh and strengthen the heart". In scientific studies, it has been noted that quince fruit has the potential to prevent and suppress psychological and neurological damages caused by stress in the experimental environment in rats. The phrase "Eat, drink, but waste not by excess" mentioned in the Qur'an is a basic principle in this regard. In the Spear-Handled Catechism, a book which provides guidance on Islamic beliefs, practices, and daily life, made a significant contribution to daily life in the Ottoman society, it is stated that "eating less food and drink will lead to a strong body, a bright heart, a strong memory and mild-tempered". Scientific studies have provided important data on obesity; which is a result of excessive eating behavior. Studies have shown that obesity is associated with memory loss and even irreversible and progressive cognitive impairment, Alzheimer's, moderate or severe depressive symptoms (sadness, irritability, anger, negative thoughts and feeling worthless…etc) or a major depressive disorder (decision making and focusing difficulties, fatigue most of the day, recurrent death or suicidal ideation…etc) than weak individuals. Sufi etiquette has an important place in the Anatolian lore tradition, and it is noted that Sufi people have made eating and drinking habits a part of the spiritual journey. In this context, some Sufi people stated that it is appropriate to eat ripe fruit and cooked food, and that it is not appropriate to consume bitter, sour and excessive salt. It has been scientifically proven that tastes affect personality. As a result, it is clear how appropriate the recommendations about the dietary habits revealed by the religious culture in terms of affecting the current mood and psychological development of people. Multi-disciplinary scientific studies on this subject may be effective in illuminating the subject.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | MAKALELER |
Authors | |
Publication Date | June 23, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
İlahiyat Akademi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.