The most important aspect of the Maghrib-Mashriq relations is to perform the pilgrimage and to request ilim from the ulemâ in the centers where Islam was born and sciences developed. Some of the Andalusian and Maghrib pilgrims, who set off to visit the "first House built for people" when the safety on the road routes was ensured, explained these long and arduous journeys both in detail and in a literary way, mostly in the pilgrimage travel books they wrote on the way back. In these travel books, the cities, towns, villages, the material and spiritual elements they have, the scholars encountered, the state dignitaries, various beliefs are explained. Belevî, the subject of our study, went on a pilgrimage when he was 23 years old in 736/1335. Belevî, who stopped by many cities on this long pilgrimage that would take five years, returned to Andalusia and completed his work Tâcü’l-mefrik, in which he described his experiences during the pilgrimage. In this study, the difficulties of both pilgrimage and scientific journey from the eyes of an Andalusian youth in the 14th century, the observation of the cities visited, the hearing of knowledge from the ulama in the cities, the approval of its teaching and narration, the expression of the emotions felt in various places into poetry and an effort will be discussed. In the study, the observations of the African and Maghrib pilgrims, which are among the places visited by the Belevi, in Egypt and therefore in the cities of Alexandria, Cairo, Gaza, Jerusalem, Mecca and Medina will be explained.
Mağrib ve meşrık ilişkilerinin içerisinde en önemli iki başlık hac görevini yerine getirmek ve İslâm’ın doğduğu, ilimlerin geliştiği merkezlerde ilim tahsil etmek bulunmaktadır. Yol güzergâhlarındaki emniyet sağlanınca “insanlar için yapılan ilk Ev’i” ziyaret için yola revân olan Endülüs ve Mağrib hacılarından bazıları daha çok dönüşte kaleme aldıkları hac seyahatnameleri ile bu uzun ve meşakkatli yolculukları hem ayrıntılı ve hem de edebî bir şekilde anlatmışlardır. Bu seyahatnâmelerde yol boyunca görülen şehirler, beldeler, köyler, bunların sahip olduğu maddî-mânevî unsurlar, karşılaşılan âlimler, devlet ricâli, çeşitli inanışlar anlatılmaktadır. Çalışmamıza konu olan Belevî ise 736/1335 yılında 23 yaşlarında iken hac yolculuğuna çıkmıştır. Beş yıl sürecek olan bu uzun hac yolculuğunda birçok şehre uğrayan Belevî Endülüs’e döndükten sonra hac yolculuğu esnasında yaşadıklarını anlattığı Tâcü’l-Mefrık adlı eserini gözden geçirerek tamamlamıştır. Bu çalışmada 14. Yüzyıldaki Endülüslü bir gencin gözünden hem haccın hem de ilmî yolculuğun meşakkati, uğranılan şehirlerin müşâhedesi, şehirlerdeki ulemâdan ilmin işitilmesi, tedrisi ve rivâyetine icâzet verilmesi, çeşitli mekânlarda hissedilen duyguların şiire dökülmesi, anlatılan acaib şeylerin kaydedilmesi ve bir uğraşı verilmesi sözkonusu edilecektir. Çalışmada Belevi’nin uğradığı yerler arasında, Afrika ve Mağrib hacılarının toplandığı Mısır ve dolayısıyla İskenderiye ve Kahire, Gazze, Kudüs, Mekke ve Medine şehirlerindeki gözlemleri anlatılacaktır.
İslam Tarihi Endülüs Belevî Hac Tâcü’l-mefrik Kahire Harameyn.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | April 25, 2022 |
Submission Date | February 15, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 2 Issue: 1 |