Marksist kuram açısından, insanın doğa karşısındaki yabancılaşması kaçınılmazdır. Özellikle modern dönemde gelenekseldeki gibi üretim ve tüketimdeki bütünselliğin bozulması, insanı emeğinden uzaklaştırmıştır. Sanayi Dönemi Avrupa’sından günümüze baktığımızda kendine çoktan yabancılaşmış olan öznenin artık dijital bir dönemde hâlâ yabancılaştığını söylemek pek mümkün görünmemektedir. Çünkü zaten postmodernist döneme yabancılaşmış olarak ulaşan modern özne için yabancılaşmaktan çok parçalanmaktan bahsedilebilir. Postmodernizmden sonra ise dijital dönemin dijitalleşmiş öznesine geldiğimizde ise parçalanmışlık, akışkan (süptil) hâle gelmiştir. Özellikle Sanayi Dönemi Avrupa’sını inceleyen sosyologlar açısından toplumdaki birçok değişimin çözümlenmesinde önemli bir anahtar kelime olan değer fenomeni, yabancılaşma ile birlikte çalışır. Değer fenomeni, üretim toplumundan tüketim toplumuna geçildiğinde önemli bir kırılma yaşar. Bu kırılma öznenin parçalanmasıyla doğru orantılı olarak karşımıza çıkar. Kapitalist üretim toplumundan kapitalist tüketim toplumuna geçilen dönemde özne kendini tüketim üzerinden kimliklendirirken dijital dönemde öznenin sanal alanda kendilik, beden, bağlantısızlık ve parçalanması dikkat çeker. Bu nedenle dijital kültür içinde öznenin materyalist yalnızlığından dijital yalnızlığına ve parçalanmışlığına doğru bir dönüşüm vardır. Bu yapısal değişimleri görmemizi sağlayan Amerikan Güzeli (1999), Ben ve Sen ve Diğerleri (2005), Erkekler, Kadınlar ve Çocuklar (2014) filmlerine değer ve yabancılaşma kuramı bağlamında dönemlerin karşılaştırmalı bir analizi yapılmıştır. Nitel içerik analizi uygulanan çalışmada oluşturulan yönerge doğrultusunda filmler analiz edilmiştir. Banliyö kültürü ve aile, iş ve kariyer, nesneleşme, sanallık, sistemden çıkış başlıkları altında oluşturulan yönergeyle çalışmada, öznenin yabancılaşması ve değerlerinin değişimine, Amerikan rüyasının burjuva aile modelini sunan Amerikan banliyösünden bakılmaktadır. Araştırma sonucunda görülmüştür ki kapitalist üretim toplumundan kapitalist tüketim toplumuna geçiş sürecinde değişen değerler, özneyi saran bütün kurumsal yapıları ve insan ilişkilerini belirlerken dönemin ruhuna göre yeni biçimlerde karşımıza çıkmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 6 Sayı: 1 |