Osmanlı Devleti’nin son dönem askerî diplomatlarından olan Cemil Said Bey
(1872-1948), geleneksel ve modern düşünceyi yakından bilen bir ailede
yetişmiştir. Mekteb-Sultani ve Mekteb-i Harbiye’de okuyan Cemil Said Bey, 1891’de Harbiye
Nezareti’nde ilk görevine atanmıştır. Kısa bir süre hariç aralıksız bir şekilde
1919 tarihine kadar askerî görevlerde bulunan Cemil Said Bey, askerî görevinin
yanı sıra farklı alanlarda çok sayıda eser kaleme almıştır. Osmanlı Devleti’nin
yaşadığı sorunlara yoğunlaşan Cemil Said Bey’in temel savı Batılılaşmak bir
diğer ifadeyle medenileşmekti. Batıyı medeniyetin temsilcisi olarak
değerlendiren Cemil Said Bey, medenileşmeyi bir zorunluluk olarak
değerlendirmiştir. Osmanlı Devleti’nin kurtuluşunu da medenileşmekte gören
Cemil Said Bey, medenileşmek için de öncelikle içtimai hayatın uygun hâle
getirilmesi gerektiğine işaret etmiştir. Cehalet, yabancı düşmanlığı ve taassup
ile mücadele edilmesini savunan Cemil Said Bey, bireyleri manevi yönden terbiye
edecek sanat, edebiyat ve musiki eğitiminin verilmesi, kadınların toplumsal
hayata katılması ile medenileşme için gerekli altyapının hazır hale getirilmiş
olacağını ileri sürmüştür. İçtimai yapının değişim dinamiklerine dikkat çeken
Cemil Said Bey, medeni toplumun inşasına odaklanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 23 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 8 Sayı: 1 |
İnönü Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.