The
article examines the ambivalent attitude of Turkish melodramas, known as Yeşilçam
films, towards tradition and modernity, east and west, alaturca and alafranga
in the context of love stories between generally a poor, rural and a
traditional woman and a westernized, urban and a rich man. The ambivalence
arises from the desire to balance the eastern and western in a single person
(society) – a person with an eastern and traditional soul and a western and a
modern body. It argues that the narrative, characters, symbolisms and
signifiers used to identify the binary characters, life styles, values and
moralities in these films are reminiscient and evocative of Peyami Safa’s
novels which dichotomize east and West in terms of spirit vs. matter, soul vs.
body. It futher argues that the modernization Project which positioned the
ideal woman between tradition and modernity, was valid for men, too.
Makale Yeşilçam filmleri olarak da bilinen
melodramların genellikle yoksul, köylü ve geleneksel bir kadın ile
batılılaşmış, şehirli ve zengin erkek arasındaki aşk hikayeleri bağlamında ele
aldığı gelenek ile modernlik, doğu ile batı, alaturka ile alafranga
karşıtlığına karşı ikircikli tutumunu inceliyor. İkircikli tutumun doğulu ve
batılıyı –doğulu ve geleneksel bir
ruha ve batılı ve modern bir bedene sahip- tek bir kişide (toplumda) dengeleme
arzusundan kaynaklanmaktadır. Bu filmlerdeki karşıt karakterleri, yaşam
tarzlarını, değerler ve ahlakı belirlemede kullanılan anlatı, karakter, sembolizm
ve göstergelerin Peyami Safa’nın doğu ile batıyı tin ve madde, ruh ve beden ayrımı üzerinden zıt
gruplara bölen romanlarını hatırlatıp,
çağrıştırdığını savunuyor. Ayrıca ideal kadını gelenek ile modernlik arasında
konumlandıran modernleşme projesinin erkekler için de geçerli olduğunu tartışıyor.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 2, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 5 Issue: 16 |