Social media, the newest actor in the surveillance society, is one of the most active fields of data mining. In this environment, while users are monitoring other users, they are also being monitored, and on top of that, their privacy is exposed to the use of the industry. In this study, it will be discussed how Facebook social platform, which is called as the greatest country of our time, approached to the privacy of individuals in the past, and how radically transformed its attitude towards the privacy of individuals upon the Cambridge Analytica scandal erupted in 2018. In this study, the qualitative design method will be employed and it will be questioned how the historical changes influenced Facebook's privacy attitude. As the conclusion of the study, it was revealed that Facebook, which has been focusing all its policies on "marketing" the privacy of individuals for years, seems to have reluctantly giving up on these policies due to the huge public reaction, and the main motive behind this is not to lose its influence. At the heart of all recent developments lay the principles of higher privacy, stronger encryption, and safer and shorter storage of personal data; in this context, Facebook has determined a new slogan: “The Future is privacy.”
Gözetim toplumunun en yeni aktörü olan sosyal medya, veri madenciliğinin en aktif şekilde işlendiği alanların başında gelmektedir. Bu ortamda kullanıcılar başka kullanıcıları gözetim altına alırken, aynı zamanda gözetlenmekte, üstelik mahremiyetleri endüstrinin kullanımına sunulmaktadır. Bu çalışmada günümüzün en büyük ülkesi olarak adlandırılan Facebook özelinde bu sosyal platformun önceleri, bireylerin mahremiyetlerinie nasıl yaklaştığı, 2018 yılındaki Cambridge Analytica skandalının ardından ise mahremiyete ilişkin tutumunun nasıl bir radikal dönüşüm sergilediği ele alınacaktır. Çalışmada niteliksel tasarım yöntemi uygulanacak, yaşanan tarihsel değişimlerin Facebook’un mahremiyet hakkına bakışını nasıl etkilediği sorgulanacaktır. Çalışma sonunda, yıllarca tüm politikalarını bireylerin mahremiyetlerini “pazarlamaya” odaklayan Facebook’un oluşan büyük kamuoyu tepkisi nedeniyle bu politikalarından gönülsüz olarak vazgeçmiş göründüğü, bunun da temel nedeninin etki gücünü kaybetmeme motivasyonu olduğu ortaya çıkmıştır. Yakın zamanda yapılan tüm geliştirmelerin temelinde daha fazla gizlilik, daha güçlü şifreleme (encryption), kişisel verilerin güvenli şekilde ve daha kısa süreli olarak saklanması ilkeleri yatmaktadır, bu bağlamda Facebook da yeni sloganını: “The Future is privacy”, yani “gelecek mahremiyettedir” şeklinde çizmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 25, 2020 |
Submission Date | November 4, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 7 Issue: 13 |
Intermedia International E-journal
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.