İnanç kişisel bir adanmışlıktır ve herhangi bir dünyalık sebebe bağlı olmaz / olamaz. İbadet; herhangi bir dünyalık beklenti içinde olmadan samimi ve halis niyetlerle yapılmalıdır. İslam samimi olarak tek olan Allah’a ibadet etmeye vurgu yapmaktadır. Hz. Peygamber mesajına sahip çıkma ve onu yayma konusunda bütün dünyalık tekliflere karşı sağlamca karşı koydu ve ebedi birlik mesajına sıkı sıkıya sarıldı. İslam’da ve onun kutsal kitabı olan Kur’an’da dînî toleransa gelince; Kur’an’da dînî toleransı teşvik eden birçok ayetin mevcut olduğunu şahit oluruz. “Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır.” (2:256) “Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.” (109/6) “De ki: “Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.” (18/29) Görüldüğü gibi; her ne kadar Allah kullarının, kendisinin (cc) çizdiği yolu takip etmesini ve ona göre yaşamasını arzu etmiş olsa da; yine Allah bizzat kendisinin yukarıda belirttiğimiz ayetlerde belirttiği gibi bu dünyada bir inancı veya dini kabul veya red etmede asla zorlama olamayacağını ve bu konudaki bir zorlamanın meşru ve doğru olmadığını belirtmiştir. Fakat bu dünya hayatı sona erince Ahirette Allah kullarını bu dünyadaki iman ve amelleriyle yargılayacaktır ve sonuçta onlara ona göre muamele edecektir.
İnanç kişisel bir adanmışlıktır ve herhangi bir dünyalık sebebe bağlı olmaz / olamaz. İbadet; herhangi bir dünyalık beklenti içinde olmadan samimi ve halis niyetlerle yapılmalıdır. İslam samimi olarak tek olan Allah’a ibadet etmeye vurgu yapmaktadır. Hz. Peygamber mesajına sahip çıkma ve onu yayma konusunda bütün dünyalık tekliflere karşı sağlamca karşı koydu ve ebedi birlik mesajına sıkı sıkıya sarıldı. İslam’da ve onun kutsal kitabı olan Kur’an’da dînî toleransa gelince; Kur’an’da dînî toleransı teşvik eden birçok ayetin mevcut olduğunu şahit oluruz. “Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır.” (2:256) “Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.” (109/6) “De ki: “Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.” (18/29) Görüldüğü gibi; her ne kadar Allah kullarının, kendisinin (cc) çizdiği yolu takip etmesini ve ona göre yaşamasını arzu etmiş olsa da; yine Allah bizzat kendisinin yukarıda belirttiğimiz ayetlerde belirttiği gibi bu dünyada bir inancı veya dini kabul veya red etmede asla zorlama olamayacağını ve bu konudaki bir zorlamanın meşru ve doğru olmadığını belirtmiştir. Fakat bu dünya hayatı sona erince Ahirette Allah kullarını bu dünyadaki iman ve amelleriyle yargılayacaktır ve sonuçta onlara ona göre muamele edecektir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume 3 (Special Issue 2) |