Öz
İhbarcılar, genel olarak, bir kurum veya kuruluştaki hukuka ve ahlaka aykırı uygulamaları bildiren kişiler olarak tanımlanmaktadır. İhbarcılar, kamu menfaatlerinin korunması amacıyla, ilgili yolsuzlukları ülke içindeki denetim mekanizmalarına bildirebilecekleri gibi, medyaya da ifşa edebilirler. Ancak ihbarcıların bildirdikleri hususlara ilişkin olarak uğrayabilecekleri zararlardan da korunmaları gerekmektedir. İhbarcılar, ihbar faaliyetinden ötürü bazı tehdit ve baskılara maruz bırakılabilir veya doğrudan fiziksel ya da maddi zararlara uğratılabilirler. İhbarcıların bu gibi eylem ve işlemlerden korunması, yolsuzlukların ortaya çıkarılması için gereklidir. Buna ek olarak, bir kişinin sadece kamu menfaatlerine aykırı durumları ihbar ettiği için zarara uğraması veya zarar tehlikesi altında bırakılması, hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Ancak günümüzde ulusal hukuklarda yer alan ihbarcılık düzenlemelerinin yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, uluslararası hukukta ihbarcıların korunmasına yönelik düzenlemelerin geliştirilmesi için önemli çalışmalar yürütülmektedir. 2019 yılında çıkarılan Avrupa Birliği İhbarcılık Direktifi’nin, bu konuda önemli katkılar sağlaması beklenmektedir. Buna ek olarak, kendi ülkelerinde korunamadıkları veya haksız soruşturmalara veya yaptırımlara maruz bırakıldıkları için ilgili ülkeyi terk eden kişilerin de uluslararası hukukça korunması gerekmektedir. Bu bağlamda BMMYK’nın ihbarcılara mülteci statüsü tanınması hakkında yol gösterici ilkeler ortaya koyması, başlangıç için önemli bir adım olacaktır.