Avrasya’da, eski Sovyet coğrafyasının kapsadığı alanda bölgesel entegrasyon politikalarının itici gücü
bölgenin lider ülkesi olan Rusya olmuştur. SSCB’nin dağılması sonrasında Rusya’nın öncülüğünde atılan
entegrasyon adımları bölgesel birlikteliğin sağlanması kadar Rusya’nın gücünü kurumsallaştırmasının
da bir vasıtasıdır. Nitekim, Rusya ve bölge ülkeleri arasındaki keskin güç asimetrisi, bölge ülkelerinin
Rusya’ya sunabileceği katkıları sınırlı kılmakta ve böylece hangi saiklerle Rusya’nın bölgesel örgütler
kurmak suretiyle entegrasyon tesis etmek isteyebileceği sorusunu ortaya çıkarmaktadır. Bu hususla
ilgili bakılması gereken nokta jeopolitik etkenler ve Rusya’nın uluslararası sistemin genelinde etkili bir
oyuncu olması için bölgesindeki konumunu konsolide etme ihtiyacıdır. Bu tespite güçlü zemin sunan
örnek bir hadise olarak 2015 senesinde Avrasya Ekonomi Birliği (AEB) faaliyete başlamıştır. Her ne kadar
bu projenin kuruluş gerekçesi ekonomik nedenler üzerine bina edilmişse de, bölge ülkelerinin sınırlı
ekonomik hacimleri, statik ekonomik yapıları ve bu hususlarla ilişkili olarak Rusya’nın ihracatının ezici
payını gelişmiş ekonomilerin oluşturması, Rusya açısından AEB projenin rasyonalitesini sorgulanır
kılmaktadır. Fakat ekonomik boyutun ötesine geçilerek odak noktası Rusya’nın jeopolitik tasavvuruna
ve uluslararası siyasi dengeleri okuma şekline sabitlendiğinde, AEB projesini anlamlandırma imkânı
doğmaktadır. Yakın plan bir okuma yapıldığında, AEB’nin hayata geçtiği konjonktür Rusya’nın çok
kutuplu bir dünya düzeninin etkili aktörlerinden biri olma hedefini daha güçlü şekilde vurguladığı
zaman dilimine denk düşmektedir. Bu bağlamda, Rusya’nın AEB’nin kuruluşuyla Batı ve Çin arasındaki
geniş orta alanı kontrol edecek bir blok oluşturma politikasının güçlü işaretleri göze çarpmaktadır. Her
ne kadar Rusya, yeni bir Avrasya rejimi ile siyasi entegrasyonu da içinde barındıran supranasyonal
bir örgütü mümkün kılmak istemişse de, komşularının Rusya’nın nüfuzu altına girmekten duydukları
kaygı bu hedefi kolay ulaşılabilir kılmamaktadır. Buna rağmen, 1990’lardaki durumuna kıyasla Rusya,
2000’lerin ilk on yılında enerji fiyatlarındaki yükselişin getirdiği ekonomik gelirle, kendisini daha hazır
hissettiği bir dünya konjonktüründe, güçlü bir entegrasyon projesi olarak AEB’yi hayata geçirebilmiştir
Russia has been the driving force behind integration projects in the geographical area known as the ex-
Soviet space in Eurasia. Following the breakup of the Soviet Union, steps taken to promote integration
under Russian leadership have been aimed at achieving regional unity, but integration initiatives have
also served as a means for Russia to institutionalize its influence. The sharp asymmetry between Russia
and other countries in the region indicates that the potential of the post-Soviet republics to contribute
to Russia is limited and therefore the question arises as to what motivates Russia to achieve integration
with its neighbours through the creation regional organizations. In addressing this question, one needs
to dwell upon geopolitical factors and Russia’s need to consolidate its position in its region which is
necessary for it to become an influential actor internationally. A recent development that provides
basis to this assessment is the Eurasian Economic Union (EEU) which came into existence in 2015.
Although economic factors are said to be behind the creation of this project, several factors render
the EEU a questionable enterprise from Russia’s point of view, such as limited economic potential of
regional actors, static economic models and the fact that developed (rather than regional) economies
take up an overwhelming share of Russia’s exports. But if one moves beyond economic dimension,
focuses on Russia’s geopolitical vision and looks at the way in which Russia conceives of international
political dynamics, then it becomes possible to make sense of the EEU project. If viewed closely, one
would notice that the EEU’s creation coincides with Russia’s rigorous attempts to present itself as one
of the influential players of a multipolar international order. In this respect, one could see strong signs
that the EEU project was launched as an initiative to help Russia control the vast space between the
West and China. Although, through a new Eurasian regime, Russia sought to create a supranational
project which was also intended to comprise political integration, it remains unlikely for the EEU to
extend beyond its current form due to the fear of Russia’s neighbours of falling under Russian influence.
Nevertheless, Russia, in a relatively strong position after having experienced economic growth during
the first decade of 2000s through the rise in energy prices, has managed to spearhead the creation of a
strong integration project known as the EEU.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | International Journal of Political Science & Urban Studies |
Authors | |
Publication Date | July 19, 2019 |
Submission Date | December 19, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 7 |