Bu çalışmada ilk olarak Almanya’nın milli birliğinin tamamlanması ve bu süreçte uygulanan güç artırımı politikası ele alınacaktır. Ardından Almanya’nın, ulusal birliğini kurduktan sonraki süreçte Avrupa diplomasisinde merkez noktada pozisyon almasına ve imparatorluğun dış politikalarının hayata geçirilmesinde Bismarck’ın oynadığı role de kısaca değinilecektir. Silahlanmanın ve güç artırımın Almanya’nın yükselişinde nasıl rol oynadığının altı çizilecek ve bu husus, saldırgan realizm çerçevesinde incelenecektir. Ayrıca ilgili dönemde Almanya’nın ulusal güvenliğin sağlanması için kurduğu ittifaklar da çalışmanın kapsamına dâhil edilecektir. Bütün bu olgu ve gelişmeler saldırgan realizm perspektifinde incelenerek; salt güç inşasının uzun vadede sürdürülebilir olup olmadığı tartışılmaya çalışılacaktır. Bunlara ek olarak ilgili dönemlerin siyasi, ekonomik ve sosyo-politik yapısı da değerlendirilecek; jeo-stratejik olarak Almanya’nın uluslararası sistemde kendini nereye oturttuğu tahlil edilecektir. Çalışmanın sonucunda; Almanya’nın yükselişi sonucu kıta Avrupa’sında merkezi bir güç olup olmadığı konusu tartışılacak ve bölgede silahlanma, sanayi, diplomasinin ülke üzerinde rolünün öneminden bahsedilecektir.
İstanbul Kent Üniversitesi
01
Yapmış olduğumuz çalışmada geçmiş çalışmaları ile bizlere ışık olan değerli Hocamız Prof. Dr. Hasret Çomak başta olmak üzere literatüre katkısı olan tüm hocalarımıza teşekkür ediyoruz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | 01 |
Yayımlanma Tarihi | 7 Eylül 2020 |
Kabul Tarihi | 7 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 1 Sayı: 2 |