Sosyal medya kanalı olarak isimlendirilen birçok farklı uygulama geliştirilmiştir. Günümüzde, bu uygulamlardan bazılarının hem kamusal alanda bireysel fikirlerin yazılı ve görsel ifadelerle paylaşılabildiği hem de güncel gelişmeleri takip etmeye imkân sunan bir platform halini de aldığı görülmektedir. Bu platformalar arasında bu amaçla en çok kullanıcı sayısına sahip olanı ise Twitter’dır. Bu çalışmanın amacı, Twitter özelinde bir vaka incelemesi gerçekleştirerek gerçek verilerin analiziyle birlikte sosyal medya platformları üzerinden paylaşılan suç unsuru taşıyan ifadeleri tespit etmek, tanımlamak, sınıflandırmak ve ceza hukukuyla ilişkilendirmektir. Bu çalışmanın araştırma metodu olarak açıklayıcı vaka incelemesi tercih edilmiştir. Çalışmamızın amacına uygun vaka incelemesi olarak sosyal medyada dezenformasyon paylaşımlarının gerçekleştirilebileceği öngörülen Türkiye’nin son 8 yıldır gündeminde olan ve yargıya intikal etmiş olan Gezi Parkı olaylarına yönelik Twitter Platformunda tespit edilen ilgili hastagler kullanılarak yapılan paylaşımlar ele alınmıştır. Bu vaka analizinde verilerin elde edilmesi ve analizinde de sosyal medya analizi yöntemi kullanılmıştır. Böylece, belirlenen amaçsal örnek vakada ceza hukuku sorumluluğu gerektirebilecek dezenformasyon paylaşımları tespit edilip sınıflandırılacaktır. Akabinde ilgili paylaşımlar Türk ceza mevzuatındaki düzenlemelerle ilişkilendirilecektir. Bu çalışma, amaçsal olarak belirlenen vaka inceleme olayına yönelik Twitter platform paylaşımlarıyla sınırlı bir şekilde Türkçe ifadelerle yanıltıcı sosyal medya paylaşımları ve ceza hukuku sorumluluğunu ele almaktadır. Çalışmanın bilime ve topluma sağladığı katkılar, sosyal medyada dezenformasyon faaliyetlerini ceza hukuku sorumluluğu kapsamında ele alan, söz konusu faaliyetleri sınıflandıran ve ceza mevzuatının ilgili düzenlemeleriyle ilişkilendirildiği bir içeriğe sahip olan, alan yazındaki ilk çok disiplinli ortak çalışma özelliğini taşımasıdır. Çalışmada elde edilen ve sunulan bulgular, yürütme ve yasama organları için konuya ilişkin yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesinde fayda sağlayabileceği gibi diğer ilgililer bakımından da farkındalık oluşturabilecek ve alan yazınına katkı sağlayabilecektir.
Bu çalışma, 16 Mayıs 2022 tarihinde Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen İnternette Dezenformasyon ve Hukuk Sempozyumunda yapılan sunumun gözden geçirilmiş ve genişletilmiş halidir. Konferansa katılım yaparak değerli görüşleriyle çalışmamızın gelişimine katkı sağlayan bilim insanlarına teşekkürü bir borç biliriz.
Many different applications, called social media channels, have been developed. Today, it is seen that some of these applications have become a platform where individual ideas can be shared in written and visual expressions in the public sphere, as well as allowing to follow current developments. Among these platforms, Twitter is the one with the highest number of users for this purpose. The aim of this study is to identify, define, classify and associate criminal law with the statements that carry criminal elements shared on social media platforms, together with the analysis of real data, by conducting a case study specific to Twitter. An explanatory case study was preferred as the research method of this study. As a case study in line with the purpose of our study, the posts made using the relevant hashtags detected on the Twitter Platform regarding the Gezi Park events, which have been on the agenda of Turkey for the last 8 years and which are predicted to be able to share disinformation on social media, have been discussed. The social media analysis method was used in this case analysis to obtain and analyze the data. Thus, disinformation sharing that may require criminal law responsibility in the determined purposive case study will be identified and classified. Subsequently, the relevant posts will be associated with the regulations in the Turkish penal legislation. This study deals with misleading social media posts, and criminal law responsibility in Turkish, limited to Twitter platform shares for the purposefully determined case study event. The contributions of the study to science and society are that it is the first multi-disciplinary collaborative study in the literature that deals with disinformation activities in social media within the scope of criminal law responsibility, classifies these activities and has a content in which it is associated with the relevant regulations of the criminal legislation. The findings obtained and presented in the study may be beneficial for the executive and legislative bodies in reviewing the legal regulations on the subject, raising awareness for other interested parties and contributing to the literature.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | September 29, 2023 |
Publication Date | September 29, 2023 |
Submission Date | July 28, 2022 |
Acceptance Date | September 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 22 Issue: 47 - İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Eylül/Yaz 2023, Cilt 22, Sayı 47 |