Bu
çalışma, yeni/esnek çalışma ilişkileri bağlamında ortaya çıkan güvencesizliğin
analizini konu edinmektedir. Günümüz çalışma hayatında güvencesizlik,
işveren/sermaye karşısında kırılgan ve savunmasız bir varoluşu, kötü şartlarda,
düşük ücrete ve sürekli iş güvencesizliği algısını, iş yaşamında yaygın
istikrarsızlığı vb. durumların egemenliğini vurgulamaktadır. Güvencesizlik,
bireysel açıdan örselenmiş, depresif kişilik yapılarının gelişmesine yol açarken
toplumsal açıdan riskli bir yaşamın, yoksulluğun, dışlanmanın, sömürülmenin
yeni boyutunu oluşturmaktadır. Bu çalışmada, günümüz çalışma/iş hayatının temel
karakteristiği haline dönüşen güvencesizliği ve etkilerini açıklamaya dönük yaklaşımlar
sosyolojik perspektiften ele alınmaktadır.
This paper deals with analysis of precarity resulting from the context
of the new/flexible labor relations. Precarity
imposes a mode of living in which a fragile and vulnerable existence against
the employer /the capital, poor conditions, low wages, a constant perception of
job insecurity, widespread instability at work, etc. are dominant. Precarity, lead
to the development of depressive personalities of being crumpled from invidual
perspetive. Socially, constitutes a new social dimension of poverty, being
isolated, excluded, otherised and exploited. In study, approaches to explain the precarity that
has become the main characteristic of today's working life and ıts dimensions is
handled from a sociological perspective.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | August 28, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 6 Issue: 3 |