Günümüz büyük kentlerinde yeşil alanların ve buharlaşma yüzeylerinin azalması; beton ve asfaltla kaplanmış yüzeylerin, yapısal
alanların artması ve bu alanlarda kullanılan yapı malzemelerinin sıcaklığı daha iyi iletme ve yüksek sıcaklık depolama özelliklerine sahip
olmaları gibi nedenlerle meteorolojik parametreler değişerek yerel ve bölgesel ölçekte iklim değişimine neden olmakta; büyük kentler
kendilerine özgü iklimleri olan ve bu kentlerde yaşayanlar için sağlıksız termal koşullar sunan mekânlar haline gelmektedirler.
Kentteki döşemeyle kaplı yüzeyler, yollar ve binalar nedeniyle geçirimsiz alanların giderek artması toprak yüzeyinden oluşan
buharlaşmayı önemli ölçüde azaltmaktadır ve sonuç olarak yüzeylerin altında ısı depolanmasını artırmaktadır. Bu yeraltı ısı deposu yüzey
sıcaklığının bitki örtüsüyle kaplı yüzeylerden daha yüksek olmasına ve dolayısıyla yüzey ve atmosfer arasındaki hassas ısı değişiminin ve
yukarıya doğru olan uzun dalga boylu radyasyonun artmasına neden olmaktadır. Diğer taraftan yüzeyde ve duvarlarda gölge oluşturma
etkisine sahip yüksek binalar geceleri hava sıcaklığının düşmesine neden olabilir. Bununla birlikte gölge etkisine rağmen birçok durumda
sıcak yüzeylerden bırakılan ısı endüstri tesisleri ve diğer insan aktiviteleri sonucu oluşan antropojenik ısıyla birlikte kentsel alanlardaki
hava sıcaklığının çevredeki kırsal alanlara oranla çok daha yüksek olmasına neden olur.
Kentsel mekânların hızla büyümesiyle birlikte kentlerin mikro iklimsel yapısında da değişimler meydana gelmekte ve kentsel ısı
adaları oluşmaktadır. Kentsel yapılaşmanın artmasıyla birlikte kent sıcaklıklarının arttığı, buna karşın kentlerin havalandırma ve yeşil
alanların artmasıyla da yüzey sıcaklıklarının azaldığı görülmüştür.
Bu çalışmada Batman kentinde yeşil alanların sıcaklık üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Batman yerleşim alanı için yapılan analizde
bitki örtüsünün en az olduğu yerler ile en yoğun olduğu yerlerin arasındaki sıcaklık değeri hesaplanmıştır. Çalışmada
http://glovis.usgs.gov/ sitesinden 30 metre mekânsal çözünürlükte 1985 ve 2015 tarihlerine ait Landsat TM ETM+ ve OLI/TIRS uydu
görüntüleri kullanılmıştır. Erdas 2014 programıyla Landsat TM uydu görüntüleri katman birleştirmesi yapılarak tek görüntü haline
getirilmiştir. Kentsel alanların daha iyi belirlenmesi için 3‐2‐1 bant kombinasyonu yapılmıştır. En Çok Benzerlik (Maximum Likelihood)
sınıflandırma yöntemi uygulanarak kontrollü sınıflandırma yapılmıştır. Kontrollü sınıflama ile belirlenen arazi örtüsü alanları hektar olarak
tespit edilmiştir. Erdas 2014 programı kullanılarak Landsat TM uydu görüntüleriyle ortaya çıkarılan kentsel alanların sınırları daha sonra
ArcGIS 10.3 programı kullanılarak çizilmiştir. 1985 yılına ait Landsat MSS uydu görüntüsü diğer Landsat TM uydu görüntüleriyle
çakıştırılmıştır. 1985 ve 2015 uydu görüntülerinden hareketle kent ve çevresinde arazi kullanım şeklinde nasıl bir gelişme olduğu
belirlenmiştir. Bunlara ek olarak 1985‐2015 yılları arasındaki süreçte kentsel gelişim alanı içerisinde arazi kullanım kabiliyet sınıflamasına
göre kentin hangi alanlar üzerinde ne kadar genişlediği ortaya konmuştur. Ayrıca çalışmada yüzey sıcaklıklarını belirlemek için Landsat TM,
ETM+ ve OLI/TIRS uydu görüntülerinin termal bantlarından faydalanılmıştır. Bu yöntem, 1980’li yıllardan sonra hızla büyüyen Batman
kentine uygulanmıştır. Buna bağlı olarak yeşil alanlar ve kentsel ısı adasındaki ilişki tespit edilmiştir. Yeşil alanların fazla olduğu yerlerde
yüzey sıcaklık değerlerinin daha az olduğu, yapılaşmanın daha çok olduğu yerlerde ise, yüzey sıcaklıklarının daha çok olduğu belirlenmiştir.
Yüzey sıcaklığının ve Kentsel Isı Adaları’nın azaltılması için kentin belli noktalarına park alanlarının ve yeşil alanların artırılması ve ayrıca
yeni kent planı yapılırken hava koridorlarının yapımına dikkat edilmesi gerekmektedir.
Meteorological parameters have been causing climate changes in today’s large cities at both local and regional levels. This is
because of different reasons such as the decrease in the number of green places and evaporation of surfaces and the increase in
structural areas and surfaces covered with concrete, asphalt, and materials with the property of increased transmission of temperature,
resulting in the storage of high temperatures by the structures. Consequently, such large cities are converted into places with a unique
climate providing unhealthy thermal conditions to the citizens. The increase in impermeable areas in a city due to construction of
buildings, roads, and surfaces covered with furnishings causes a considerable decrease in the evaporation of soil, thereby increasing
temperature storage under the surfaces. This underground temperature storage causes higher temperatures on the surfaces than those
in the areas covered with flora, which consequently affect the increase in sensitive temperature change between the surface and the
atmosphere and also upside radiation waves. On the other hand, tall buildings having shadow effects on both surface and walls can cause
a decrease in temperature at nights. Despite the shadow effects, hot surface temperatures along with rising temperatures due to
anthropogenic activities such as industrial establishments and other human activities result in higher temperatures in urban areas than
those in rural areas.
The rapid growth of cities also results in microclimate changes and the formation of urban temperature islands. In addition, the
increasing number of urban structures raises a city’s temperature; however, on the other hand, it is also observed that surface
temperatures decrease because of increasing air conditions and green places. This study investigated the effects of green places on
temperatures in Batman city, Turkey. The changes in temperature between areas with the least flora and areas with the most intensive
flora were analyzed. Data obtained from the site http:/glovis.usgs.gov/ at 30-m spatial resolution and from satellite videos known as
Landsat TM ETM+ AND OLI/TIRS in 1985 and 2015 were used. Using Erdas 2014 software, the Landsat TM satellite videos are brought
together with layerstack. The 3-2-1 band combination was selected to specify the urban areas. Controlled classification was done,
especially using the maximum likelihood classification method. Closed land areas, specified by the controlled classification, are measured
in hectares. Urban area borders are shown by the Landsat TM satellite images using the Erdas 2014 software, and then, they are again
digitized by ArcGIS10.3 software. The Landsat MSS satellite images of 1985 were compared with the Landsat TM satellite images. Using
the satellite images of 1985 and 2015, the changes occurring in urban and the surrounding areas were analyzed. In addition, these images
showed the areas of the city that have improved and enlarged in size. Furthermore, surface temperatures can be specified using the
thermal bands of Landsat TM ETM+ AND OLI/TIRS satellite images. This method has been applied to Batman city, which has been growing
since 1980, and based on this application, the relationship between green places and urban temperature was clarified. It was observed
that the surface temperature is lower at green places than those at urban structuring places. Green places and parks should be increased
throughout the city to decrease the surface temperature and the number of urban temperature islands. In addition, during the
preparation of a new city plan, we should be cautious about structuring the weather corridors
Journal Section | Research Article |
---|---|
Authors | |
Publication Date | August 17, 2017 |
Submission Date | May 7, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 34 |