Bu çalışma yeni bölgesel gelişme paradigmalarında kırsal alanları dirençlilik kavramı üzerinden değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Özellikle evrimsel
ekonomik coğrafya ile desteklenen kırsal dirençlilik kavramı, bir kırsal alanın geçmişten günümüze kadar gelen süreçte izlediği yol ve olumsuzluklara karşı
geliştirdiği yöntemlerin incelenmesi olarak değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, paradigma değişimiyle birlikte kırsal alanlara yüklenen yeni anlamı
keşfetmek ve bölgesel gelişmenin yeni aktörü olarak kentler lehine baskın olan gelişme dinamiklerinin kırsalda nasıl karşılık bulabileceğine ilişkin örnek
alanlar üzerinden değerlendirmeler sunmak çalışmanın temel hedefi olarak belirlenmiştir. Çalışma alanı olarak belirlenen Beyşehir ilçesi kırsalında, kırsal
alanda dirençliliği etkileyen faktörler ekonomik, ekolojik ve kültürel bağlamda ele alınarak, paradigma değişimiyle birlikte kırsal alanların yerleşme sistemleri
içerisindeki rolü yeniden tartışılmıştır. Niteliksel analiz yöntemlerinin kullanıldığı çalışmada, kırsal dirençlilik kavramı çerçevesinde ele alınan konular,
değişkenler ve dinamiklerin kırsal yerleşmeler açısından nasıl bir değer zinciri ortaya çıkaracağına ilişkin bulgular sonraki çalışmalar için yol gösterici nitelikte
olacağı düşünülmektedir. Çünkü kırsal dirençlilik bir kırsal bölgenin değişen yaşam standartlarına bağlı olarak dış koşullara uyum sağlama kapasitesi olarak
tanımlanırken, kırsal alanın yeni bir yapı ve süreç kümesi etrafında yeniden yapılanmasında değişime tahammül edebilme becerisini belirlemek açısından
önemli bir konu olarak görülmektedir. Sonuç olarak, çalışmada yerel beceriler ve yol bağımlılığı gibi unsurlarıyla Beyşehir kırsalının yaşadığı gerileme
sürecinin önüne geçilebileceği tespit edilmiştir.
This study was aimed at evaluating the concept of resilience to rural areas in the new regional development paradigms. Rural resilience supported by evolutionary economic geography is considered the method developed against the negativity and practices emanating in the past that mired rural areas. The primary goal of this study, according to this framework, is to investigate the new significance that has been accorded to rural regions because of the paradigm shift. Furthermore, the study’s major goal has been determined to be to offer assessments on sample areas on how the development dynamics in favor of cities can find resonance in rural areas. The factors affecting resilience are determined according to economic, ecological, and cultural contexts, and the role of rural areas in the settlement systems in the case of Beyşehir are re-discussed. The findings of the study, which employed qualitative analytical methodologies, are expected to provide guidance for future studies on how the challenges highlighted within the framework of the idea of rural resilience will disclose a value chain in terms of rural settlements. Because rural resilience is defined as a rural area’s ability to adjust to external situations based on changing living standards, it is more than just the ability to adopt change. Finally, with elements such as local skills and path dependences, it is now possible to prevent the decline of the Beyşehir rural areas.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 6, 2022 |
Submission Date | April 12, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 43 |