Raimondo D’Aronco geç Osmanlı Dönemi ve modern İtalyan mimarisinin şekillenmesinde önemli katkıları olan bir figürdür. Mimarın gerek Osmanlı Devleti’nde gerekse İtalya’da tasarladığı yapılar pek çok araştırmanın konusu olurken özel yaşam alanları genellikle bu kapsamın dışında kalmıştır. Bu makale onun İstanbul yıllarında, Arnavutköy’de restore edip yaşadığı köşk ve Torino’da kendisi ve ailesi için tasarladığı evin mimari açıdan incelenmesine odaklanmaktadır. Söz konusu özel yaşam alanları “mimarların kendi evleri” kavramının ortaya çıkışı ve gelişimiyle ilişkilendirilerek değerlendirilmiştir. Bu kapsamda yazıda, 19. yüzyıl sonundan 20. yüzyılın ilk yarısına kadar olan süreçte, Batı’dan ve Osmanlı dünyasından örneklerle mimarların kendi evlerini şekillendiren bireysel yaklaşımlara yer verilmiştir. Çağının mimari dönüşümlerine duyarlı bir mimar olarak D’Aronco Torino’da, 1903-1906 arasında inşa edilen, Javelli-D’Aronco olarak anılan evini İngiltere’den, Orta Avrupa kaynaklı mimari eğilimlerden ve Osmanlı topraklarından aldığı ilhamlarla tasarlamıştır. 1900’lerin başından itibaren Arnavutköy’de yaşadığı köşkün de içinde olduğu, Osmanlı konut geleneği bu biçimlenmede önemli bir yer tutmuştur. Mimar İstanbul’daki tasarımlarıyla paralel olarak, Viyana Secession üslubunu bu yapıda da benimsemiştir. İç dekorasyonda ise Art Deco’nun habercisi olan bazı kompozisyonlara yer vermiştir. Bütün bu özellikleriyle mimarın Torino’daki kendi evi onun Doğu ve Batı arasında geçiş yapan üslup araştırmalarının bir sentezini sunmaktadır.
Raimondo D’Aronco was a figure who made valuable contributions to shaping the late Ottoman Period and modern Italian architecture. While the buildings this architect designed in both the Ottoman Empire and Italy have been the subject of much research, his own private living spaces have generally been excluded from these studies. This article focuses on the architectural analysis of a mansion in Arnavutköy that D’Aronco restored and lived in during his Istanbul years, as well as the house he designed for himself and his family in Turin. This article evaluates these private living spaces in relation to the emergence and development of the concept of “architects’ own houses”. In this context, the article involves the individual approaches of architects who shaped their own houses, taking examples from the Western world and the Ottoman Empire during the period from the end of the 19th century to the first half of the 20th century. As an architect who was sensitive to the architectural transformations of his age, D’Aronco designed his house in Turin with inspiration from architectural trends originating in England, Central Europe and Ottoman lands; this house was known as Javelli-D’Aronco and was built between 1903-1906. The Ottoman housing tradition includes the mansion in which D’Aronco had lived in Arnavutköy since the early 1900s and also had an important place in his architectural formation. In parallel with his designs in Istanbul, the architect also adopted the Vienna Secession style for this building. He included some compositions in the interior decoration that would be precursors to the Art Deco style. With all these features, the architect’s own house in Turin represented a synthesis of his stylistic research reflecting a transition between East and West.
Raimondo D’Aronco Geç Dönem Osmanlı Mimarisi Arnavutköy Torino Art Nouveau Late Ottoman Architecture Turin
Raimondo D’Aronco Geç Dönem Osmanlı Mimarisi Arnavutköy Torino Art Nouveau Late Ottoman Architecture Turin
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Aesthetics in Architecture |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 26, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 32 |