Hayata ayna tutmak, bir anlamda kendimize farklı bir açıdan bakmak, edebiyatın engin aynasında mümkündür. Edebiyatın toplumdan soyutlanamayacağı gibi toplum da tarihinden soyutlanamaz. Geçmişi inkâr etmek veya onu sadece geride kalmışların hikâyeleri saymak geleceği inkâr etmek olacaktır. Çünkü gelecek de bir gün geçmiş olacaksa onu değerli saymanın da bir anlamı kalmayacaktır. Öyleyse tarihi toplumdan ayrı görmek yanlıştır. “Dünya hayatı bir gölge gibidir. Sırtınızı dönerseniz peşinizden gelir, yüzünüzü dönerseniz önünüzde kaçar durur.” Böyle bir fikrin savunuculuğunu yapacaksanız şayet; tarihte bulacağınız olguları biçimlendirmeniz ve oluşturduğunuz edebiyat da o yönde olacaktır. Elbette ki bir yazar içinde yetiştiği toplumun değerlerinden ve tarihinden soyutlanamaz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Editorials |
Authors | |
Publication Date | December 8, 2011 |
Submission Date | December 8, 2011 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 42 Issue: 42 |