Adalet Ağaoğlu’nun 1976’da yayınlanan romanı “Fikrimin İnce Gülü”, Almanya’ya çalışmaya giden işçi Bayram’ın tatil için köyüne dönüşünü anlatan, yollarda geçen bir romandır. Roman Bayram’ın hem fiziksel hem içsel yolculuğunu konu edinir. Bayram üzerinden çocukluğunun geçtiği 50’li yıllardaki Türkiye’nin değişimi, romanın şimdisi olan 70’li yıllar Türkiye’sinin sosyal, ekonomik ve politik koşullarının anlatıldığı romanda başkarakter Bayram, sadece kendi çıkarlarını düşünen, sevgi temelli ilişkiler kurmayan, her türlü dayanışmayı reddeden biridir. Onun böyle biri olmasının en önemli nedeni içinde yaşadığı; paranın, malın ve enformasyonun sınırsızca aktığı, ürünün, üretimin sürekli değiştiği, işin niteliğinin ve iş gücünün sabit kalmadığı, bu anlamda güvencesiz, herkesten kendi kendisinin girişimcisi gibi davranmasını bekleyen “postfordizm” dönemidir. Bayram ise bu dönemde tüketimin hızla değiştiğini, arzu nesnelerinin sürekli yenilendiği gerçeğini kaçırarak tüm varoluşunu 1974 model Mercedes bir arabaya bağlamış, onun sayesinde “saygın bir kişilik” kazanabileceğine inanmış, bu uğurda bedenine ve çevresine yabancılaşmış, duyarsızlaşmış, ruhsal açıdan yıpranmış ve insani zeminden uzaklaşmıştır. O, geçmişindeki kurban durumundan kurtulmak, kavuşacağını sandığı ayrıcalık için sömürüyü kendi rızasıyla kabul etmiş, ezenin ilkelerini içselleştirmiş, pek çok durumda ahlaki açıdan insanlık suçu işlemiştir. Ancak yazarın amacı Bayram’ı suçlu ilan etmek değil, onun gibi insanları yaratan maddi koşulları düşündürmektir. Bu koşullara yakından bakıldığında Bayram’ın aslında kapitalist ilişkilerin yapılandırdığı binlerce insandan biri olduğu, suçlu gibi görünürken aslında kurban olduğu anlaşılır. Onu hem suçlu hem kurban kılan koşullar düşüldüğünde Ağaoğlu’nun edebiyat aracılığıyla Türkiye’nin şartlarında yaşamı, o yaşam yapanın neler olduğunu sorgulatmayı, bu sorgulamada insanın sorumluluğunu tartışmaya açmayı amaçladığı görülür.
“Fikrimin İnce Gülü” by Adalet Ağaoğlu published in 1976 narrates both the inner and physical journey of a man called Bayram who was a worker in Germany and who goes back to his hometown for vacation. The novel described changes in Turkish society in the 1950’s through Bayram's childhood and the social, political and economic conditions in the 1970’s. The most important reason Bayram becomes such a person is the postfordist period he lived in. Money, commodity, and information spread unlimitedly, product and production changed constantly, the quality of labor and the labor force remained unstable and everyone was expected to be enterprising during this period. Bayram, on the other hand, had missed the fact that consumption was changing rapidly, that objects of desire were constantly renewed, and hooked all of his existence onto a 1974 Mercedes. Bayram as a member of a consumer society that attributed his existence to a car, and believed that with this car he would be able to gain a prestigious personality and for the sake of this he became alienated to his body and environment. He became insensitive, damaged in terms of his psychology and he lost his humanity. In order to be rid of his past victimization and get the privilege that he supposed he will have he accepted exploitation willingly, internalized the principles of his oppressor and committed humanity crime in terms of ethics. However, the purpose of the author was not to declare Bayram guilty; she made readers think about the material conditions which constructed humans. When these conditions are carefully considered, it was understood that Bayram was just one of the thousands of people created by capitalist relations and although he seemed guilty, the reader realized that he was a victim. To have one consider the conditions which made Bayram both guilty and a victim indicated that Ağaoğlu’s aim was to interrogate this life, determine what makes such a life in Turkey and discuss the responsibility of people in this interrogationthrough literature.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 19, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 30 Issue: 1 |