Introduction: Pediatric poisoning is a common cause of emergency department admissions. The epidemiology of pediatric poisonings can vary in different countries, even different regions of the same country. It is important to determine the regional factors to decrease morbidity and mortality. This study was aimed to evaluate the epidemiological features, clinical signs, and risk factors of pediatric poisonings.
Methods: This retrospective descriptive study was carried out in the pediatric emergency department of a tertiary hospital and medical records between January 2016 and December 2020 were retrospectively reviewed. Demographic characteristics, laboratory results and treatments were recorded.
Results: 835 patients aged 4 months-18 years including 450 females (53.9%) were included in the study. Poisonings were most common in summer (n = 280, 33.5%) and in the daytime (n = 490, 58.7%). The mean age of suicidal poisoning was significantly higher then accidental poisonings (p < 0.001). Pharmaceutical agents were statistically significantly higher in patients poisoned due to suicidal attempts (p < 0.001). On the other hand, there was not a statistically significant difference between accidental and suicidal poisoning in terms of clinical presentation, length of stay in hospital, and, ICU requirement (p > 0.05).
Conclusions: Childhood poisoning is one of the important emergencies that need attention. Pediatric emergency physicians should always keep in mind the possibility of poisoning, even with the lack of medical history. It could be estimated the possible ingested agents according to the age group, and this allows physicians to avoid delay in treatment of these patients.
Giriş: Pediatrik zehirlenme, acil servise başvuruların yaygın bir nedenidir. Pediatrik zehirlenmelerin epidemiyolojisi farklı ülkelerde, hatta aynı ülkenin farklı bölgelerinde bile değişebilir. Morbidite ve mortaliteyi azaltmak için bölgesel faktörlerin belirlenmesi önemlidir. Bu çalışmada çocukluk çağı zehirlenmelerinin epidemiyolojik özellikleri, klinik bulguları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntemler: Bu retrospektif tanımlayıcı çalışma, üçüncü basamak bir hastanenin pediatrik acil servisinde gerçekleştirildi ve Ocak 2016 ile Aralık 2020 arasındaki tıbbi kayıtlar geriye dönük olarak incelendi. Demografik özellikler, laboratuvar sonuçları ve tedaviler kaydedildi.
Bulgular: Çalışmaya 450 kadın (% 53.9) olmak üzere 4 ay-18 yaş arası 835 hasta dahil edildi. Zehirlenmeler en sık yazın (n = 280,% 33,5) ve gündüz (n = 490,% 58,7) mevsiminde görüldü. Ortalama intihar zehirlenmesi yaşı, kaza sonucu zehirlenmelere göre anlamlı derecede yüksekti (p <0.001). İntihar girişimi nedeniyle zehirlenen hastalarda ilaç ajanları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti (p <0,001). Öte yandan kaza ve intihar zehirlenmeleri arasında klinik prezentasyon, hastanede kalış süresi ve YBÜ gereksinimi açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p> 0,05).
Sonuçlar: Çocukluk çağı zehirlenmesi, dikkat edilmesi gereken önemli acil durumlardan biridir. Pediatrik acil hekimleri, tıbbi öykü olmasa bile zehirlenme olasılığını her zaman akılda tutmalıdır. Yaş grubuna göre alınabilecek olası etkenler tahmin edilebilir ve bu, hekimlerin bu hastaların tedavisinde gecikmelerden kaçınmasını sağlar.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Original Research |
Authors | |
Publication Date | November 20, 2021 |
Acceptance Date | July 26, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 11 Issue: 6 |