This
article aims to reveal the economic developments occurring in Turkey between
1960 and 1970, as seen through the eyes of British diplomats. Its intended
readership is non-specialists who want to understand more about Turkish economy
in 1960s. As in any country, the transition from single-party rule to the
practice of multi-party system was not an easy process in Turkey. In spite of
their overwhelming victory in the 1950 general election, the leaders of the new
Democrat Party still suspected, justifiably, that many of the senior
bureaucrats and army officers would retain their historic loyalty to the
People’s Republican Party (PRP) in opposition. Hence the increasingly strong
measures that they took to try to curb their rival’s power and influence. For
example, their proposal to establish a committee to investigate allegations
that the PRP was engaging in subversive activities, a plan that was one of the
major causes behind the anti-Democrat coup of 1960.
Politics
before 1950 were limited to a small élite within the bureaucracy, and even
smaller number of entrepreneurs and businessmen, almost all mutually known.
However, after the first open elections in 1950, Turkey’s politicians were
forced to respond to a large national constituency and to find ways short of
maximizing the distribution of resources and rewards of office on a much wider
scale. An exaggerated importance is often attributed to the Democrats’
rhetorical support for free enterprise. However, the period during which they
tried to adopt liberal economic policies was relatively short and, as early as
1954, they were already returning to more overtly statist measures, involving a
reinforcement of bureaucratic control over a significant proportion of economic
activity.
The
military coup of 1960 was clearly aimed at overthrowing an increasingly
authoritarian Democrat Party government from power. Because this seemed to be
the sole purpose of the military plotters, influential groups of intellectuals
and officials took advantage of the situation to introduce their own programmes
of reform. One of these was the effort to centralize previously erratic
economic interventions within a new state planning organization with power to
allocate cheap government credit and scarce foreign exchange. Such measures
resulted both in a growth in administrative power and in the increase of
interest groups with more pressing demands. They also helped to intensify a
process of rapid economic and social change marked by an increase in
industrialization, urbanization and labour migration abroad. The result was the
creation of new classes, new relationships between interest groups and
government and, at a national level, a new political and electoral geography.
Bu makale, Türkiye’de 1960-1970 yılları arasında meydana gelen ekonomik gelişmeleri İngiliz diplomatların bakış açısına göre ortaya koymayı amaçlamaktadır. 1960’lı yıllarda Türkiye ekonomisi hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen uzman olmayanlara da yöneliktir. Her ülkede olduğu gibi, tek partili sistemden çok partili sistem uygulamasına geçiş kolay değildi. 1950 genel seçimlerindeki ezici zaferlerine rağmen, Demokrat Parti liderleri, üst düzey bürokratların ve subaylarının birçoğunun muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile olan tarihi bağlılıklarını koruyacağına dair haklı bir şüphe uyandırdı. Bu, rakiplerinin güçlerini ve etkilerini azaltmak için aldıkları güçlü önlemleri, özellikle de CHP’nin yıkıcı faaliyetlerde bulunduğunu iddia ettiği soruşturmaları araştırmak üzere bir komite kurma önerilerini açıklamak için çok şey ifade etmektedir, 1960’taki demokrasi karşıtı darbenin ardında.
1950’den önce siyaset, bürokrasideki küçük bir elit ve hatta neredeyse tümü birbirleriyle tanışan daha az sayıda girişimciyi ve iş adamını korumaktı. Bununla birlikte, 1950’deki ilk açık seçimlerden sonra, Türkiye’nin politikacıları geniş bir ulusal seçmene cevap vermeye ve kaynakların dağılımını en üst düzeye çıkarmanın yollarını bulmaya zorlandılar. Bu fenomeni analiz etme girişimleri, Demokratların, özgür girişim anlayışı için genellikle retorik desteğine abartılı bir önem vermektedir. Bununla birlikte, aslında liberal ekonomik politikalar izlemeye çalıştıkları dönem nispeten kısaydı ve 1954 gibi erken bir tarihte, bürokratik kontrolün ekonomik aktivitenin önemli bir kısmı üzerinde güçlendirilmesini içeren daha açık bir şekilde devletçi önlemlere geri dönüyorlardı.
1960 askeri darbesi gittikçe daha otoriter bir Demokrat Parti hükümetini iktidardan indirmeyi açıkça hedefliyordu. Bununla birlikte, bunun ötesinde, askeri komplocular arasında çok az tutarlı bir amaç birliği vardı, ancak etkili entelektüel gruplar kendi reform programlarını tanıtmak için durumdan yararlandı. Bunlardan bir tanesi, ucuz devlet kredisi ve döviz kredisi tahsis etme yetkisine sahip, yeni bir devlet planlama teşkilatında daha önce meydana gelen ekonomik müdahaleleri merkezileştirme çabasıydı. Bu tür önlemler hem idari gücün artmasına, hem de daha acil talepleri olan çıkar gruplarının çoğalmasına neden oldu. Ayrıca, yurtdışında sanayileşme, kentleşme ve işgücü göçünde bir artış ile hızlı ekonomik ve sosyal değişim sürecinin yoğunlaştırılmasına yardımcı oldular. Sonuçta yeni sınıflar, çıkar grupları ve hükümet arasında yeni ilişkiler ve ulusal düzeyde yeni bir siyasi ve seçim coğrafyası yaratıldı.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2019 |
Submission Date | October 6, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 1 Issue: 2 |