Tekdillilerin zihin sözlüğünün nasıl şekillendiğini açıklamaya çalışan bir çok teşebbüs olmuştur ve şimdiye
kadar önerilen her bir model kelime işlemleme sürecinin farklı bir boyutunu ele almıştır. Bu modellerin ortak
noktası, betimlemelerinin eşdizimli kelimeler gibi kelime gruplarını göz ardı etmeleri ve yaklaşımlarında
paradigmatic ilişkilerin öne çıkmasıdır. Hoey (2005) tarafından ortaya atılan Kelimelerde Önceleme Teorisi,
eşdizimli kelimelerin zihin sözlüğünde işlemlenmesine ve bu işlemlenmenin yaratıcı dil üretimimiz için olan
önemine bilişsel ve psikodilbilimsel açıdan ışık tutmaya çalışmaktadır. Birçok psikodilbilimsel araştırma
Hoey‟in teorisini İngiliz dili bağlamında test etmiştir. Mevcut araştırma ise bu alanda yapılan çalışmaların
kapsamını genişletmiş ve eşdizimli kelimelerde önceleme olgusunu Türk dili bağlamında incelemiştir. Ayrıca,
sıklığın ve sözcük türünün tartışılan süreçteki muhtemel etkisi, önceleme deneyindeki sözcük karar verme
süreleri ve söz konusu bağımsız değişkenler arasındaki ilişki incelenelerek mercek altına alınmıştır. Hoey‟in
iddialarını doğrular nitelikte olan bulgular, Türkçe anadil konuşucuları için önemli bir önceleme etkisini işaret
etmektedir. Regresyon analizi göstermiştir ki, sıklık ve sözcük türü işlemleme süresinin önemli bir kestiricisidir.
Son olarak, sözcük karar süreleri ile eş dizimli kelimelerde sıklık arasında güçlü bir korelasyon tespit edilmiştir.
Araştırmanın bulgularına dayanarak mütevazi bir zihin sözlüğü modeli ortaya konmuştur.
Several attempts have been made to illustrate the organization of the monolingual mental lexicon and each model proposed so far has highlighted different aspects of lexical processing. What they have in common is the fact that their depictions rely on single lexical items and paradigmatic relations come to the fore in their explanations. Hoey’s lexical priming theory (2005) tries to shed light on the issue of collocational processing in the internal lexicon from a cognitive and psycholinguistic perspective and its importance for our overall creative language production. A number of psycholinguistic studies have tested Hoey's theory as it relates to English, but work in other languages is limited. The present study broadens the scope of work in this area by investigating whether collocational priming also holds for speakers of Turkish. Furthermore, the possible influence of frequency and part of speech on collocational priming is scrutinized by exploring the correlations between response times in the priming experiment and these independent variables. The findings revealed a significant collocational priming effect for Turkish L1 users, in line with Hoey’s claims. The regression analysis indicated frequency and part of speech as important predictors of processing duration. The correlation analysis also showed significant correlations between the response times and both word and collocational frequency. A tentative mental lexicon framework is proposed based on the findings of this research.
Other ID | JA24VS54GB |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 13 Issue: 2 |