Bu çalışma, 23 Ekim 2011 tarihinde
meydana gelen Tabanlı-Van (M = 7.2) depreminin bölgenin aktif tektoniği
içerisindeki konumunu açıklamayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda Tabanlı-Van depreminden
sonra arazi çalışmaları yapılmış, depremle ilişkili deformasyon yapıları
incelenmiş ve arazi gözlemlerinden elde edilen veriler ile Van ili ve
çevresiyle ilgili olarak daha önce yapılmış aktif tektonik çalışmaları
karşılaştırılarak değerlendirmeye gidilmiştir. Deprem
sırasında veya hemen sonrasında yeryüzünde/yeryüzüne yakın kesimlerde meydana
gelen deformasyonlar (sismik jeomorfolojik belirteçler) iki ana sınıfta
toplanmıştır: (1) tektonik gerilmelere bağlı sismotektonik yüzey
deformasyonları ve (2) sismik sarsılma ve yerçekimiyle ilgili
sismogravitasyonal yüzey deformasyonları. Sismotektonik yüzey deformasyonları,
Van Gölü ile Erçek Gölü arasında 10 km genişliğindeki kuşak boyunca gözlenir.
Bu yapılar, genel uzanımları K50-70ºD olan senklinal ve antiklinal geometrili
çöküntü ve sırtlar şeklindedir ve genellikle Bardakçı ile Topaktaş köyleri
arasındaki asfalt yollarda gelişmiştir. Sismogavitasyonal yüzey deformasyonları
yanal yayılma, oturma ve kütle hareketleri şeklinde gelişmiştir. Bu yapılar, Van
Gölü doğu kenarı boyunca yüzlek veren eski Van Gölü çökelleri ve güncel
alüvyonlarda yaygın olarak gelişmiştir. Tabanlı-Van depremi nedeniyle gelişen
sismotektonik yüzey deformasyonlarının yanısıra, deformasyon kuşağı içerisinde
ters faylanmalar da gözlenmiştir. Bu lokasyonlarda Üst Pliyosen-Pleyistosen
birimleri K50–70°D doğrultulu ve 45-50° kuzeybatıya eğimli sol yanal bileşenli
ters faylarla kesilip ötelenmektedir. Benzer aktif fay hatları önceki
çalışmalarda (Özkaymak, 2003), Van il merkezinin kuzeyinde yer alan Beyüzümü köyü
kuzeyinde, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Zeve Kampüsü girişinde ve Aşıt köyü
güneyinde haritalanmıştır. Birbirinden bağımsız olarak haritalanan bu fay
segmentleri birlikte değerlendirildiğinde, Çitören ile Beyüzümü köyleri
arasında, yaklaşık 10 km genişliğinde, ortalama K50-70°D doğrultulu ve 47°
kuzeybatıya eğimli, birbirine paralel en az beş fay segmenti içeren aktif bir
bindirme zonunun varlığı ortaya çıkar. Söz konusu fayların kinematik verileri
23 Ekim 2011 Tabanlı-Van depremini oluşturan ters fayın odak mekanizma
çözümüyle uyumludur. Dolayısıyla, Pleyistosen-Holosen birimlerini kesen fay
zonunun, 23 ekim Tabanlı-Van depreminde yeniden aktif hale geçerek yeni fay
kolları oluşturduğu anlaşılmaktadır. Deprem sırasında oluşan fay koluna ait
sıkışma kökenli yüzey deformasyonlarının belirgin bir yüzey kırığı oluşturacak
şekilde gelişmemiş olması, yeni oluşan fayın geometrisi nedeniyle henüz yüzeye
ulaşmadığı ve dolayısıyla gömülü fay niteliği taşıdığını göstermektedir.
Jeolojik haritalama ve kinematik analiz verilerine göre, KKB-GGD eksenli
sıkışma kuvvetleri etkisinde şekil değiştiren bölge; Tabanlı-Van depremini
oluşturan DKD-BGB doğrultulu bindirme fay zonunun yanı sıra, KD-GB uzanımlı sol
yönlü doğrultu atımlı faylar, KB-GD uzanımlı sağ yönlü doğrultu atımlı faylar
ve yaklaşık K-G doğrultulu normal faylarla simgelenen aktif tektonik bir yapıya
sahiptir. Van ilinin depremselliği söz konusu aktif fay mekanizması içinde
değerlendirilmelidir.
Aktif tektonik Doğu Anadolu Gömülü bindirme Sismik jeomorfoloji Tabanlı–Van depremi
Konular | Yer Bilimleri ve Jeoloji Mühendisliği (Diğer) |
---|---|
Bölüm | Makaleler - Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2011 |
Gönderilme Tarihi | 15 Kasım 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 35 Sayı: 2 |