Ulusal güvenliğin bir parçası olarak kabul gören siber güvenlik konsepti bu çalışmada devletlerin kendi başlarının çaresine bakma (self-help) yaklaşımıyla yorumlanmaktadır. Özellikle askerî birimlerde kullanılan Savaş Yönetim Sistemleri (SYS) gibi dijital yeniliklerden kaynaklı saldırı kaynağı, yeri, türü gibi belirsizlik arz eden siber savaş ortamına karşı devletler garanti siber güvenlik tedbirleri almaya yönelecektir. Çalışmada amaç siber güvenliğin ulusal güvenlikteki payının büyüdükçe devletlerin kendi başının çaresine bakma eğiliminin arttığını vurgulamaktır. Ayrıca siber güvenlik; mühendislik anlayışı bakımından değil, uluslararası ilişkilerdeki güç unsuru bakımından ele alınmıştır. Bunun için çalışma askerî teçhizatların yerli üretilme konusunu ve siber güvenliğini analiz etmeye çalışmaktadır. Çalışmanın teorik dayanağı savunmacı realist yaklaşımdır. Bu açıdan yapısalcı bir yaklaşım üzerinden askerî dijital yeniliklerin yeri oturtulmaya çalışılmıştır. Çalışmanın inceleme alanı Türkiye’deki SYS’dir. Türk menşeili savunma sanayi şirketleri ve Savunma Bakanlığı verileri üzerinden bir çalışma yapılmıştır. Ayrıca uluslararası enstitü indeksleri ile siber veri indekslerinden yararlanılmış ve bu alandaki önemli kurumlarla iletişim kurulmuştur. Sonuç olarak, Türkiye üzerinden yapılan bu çalışmada siber güvenlik ulusal güvenlikle özdeşleştirilmiştir. Siber güvenlik endişeleri Türk askerî dijital sistemlerinin millî üretimler olması gerekliliğinde bir etken olmuştur. Siber güvenliğin ulusal güvenlikteki rolü büyüdükçe devletlerin kendi başının çaresine bakma eğilimi artmaktadır. Ayrıca Türkiye’nin savunma sanayinde yerli üretimlere yöneldiği ancak bunu saldırgan eğilimle değil savunmacı bir perspektifle uyumlu olarak yaptığı görülmüştür.
Ulusal güvenliğin bir parçası olarak kabul gören siber güvenlik konsepti bu çalışmada devletlerin kendi başlarının çaresine bakma (self-help) yaklaşımıyla yorumlanmaktadır. Özellikle askerî birimlerde kullanılan Savaş Yönetim Sistemleri (SYS) gibi dijital yeniliklerden kaynaklı saldırı kaynağı, yeri, türü gibi belirsizlik arz eden siber savaş ortamına karşı devletler garanti siber güvenlik tedbirleri almaya yönelecektir. Çalışmada amaç siber güvenliğin ulusal güvenlikteki payının büyüdükçe devletlerin kendi başının çaresine bakma eğiliminin arttığını vurgulamaktır. Ayrıca siber güvenlik; mühendislik anlayışı bakımından değil, uluslararası ilişkilerdeki güç unsuru bakımından ele alınmıştır. Bunun için çalışma askerî teçhizatların yerli üretilme konusunu ve siber güvenliğini analiz etmeye çalışmaktadır. Çalışmanın teorik dayanağı savunmacı realist yaklaşımdır. Bu açıdan yapısalcı bir yaklaşım üzerinden askerî dijital yeniliklerin yeri oturtulmaya çalışılmıştır. Çalışmanın inceleme alanı Türkiye’deki SYS’dir. Türk menşeili savunma sanayi şirketleri ve Savunma Bakanlığı verileri üzerinden bir çalışma yapılmıştır. Ayrıca uluslararası enstitü indeksleri ile siber veri indekslerinden yararlanılmış ve bu alandaki önemli kurumlarla iletişim kurulmuştur. Sonuç olarak, Türkiye üzerinden yapılan bu çalışmada siber güvenlik ulusal güvenlikle özdeşleştirilmiştir. Siber güvenlik endişeleri Türk askerî dijital sistemlerinin millî üretimler olması gerekliliğinde bir etken olmuştur. Siber güvenliğin ulusal güvenlikteki rolü büyüdükçe devletlerin kendi başının çaresine bakma eğilimi artmaktadır. Ayrıca Türkiye’nin savunma sanayinde yerli üretimlere yöneldiği ancak bunu saldırgan eğilimle değil savunmacı bir perspektifle uyumlu olarak yaptığı görülmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Security |
Journal Section | Political Science and International Relations |
Authors | |
Publication Date | October 20, 2023 |
Submission Date | August 11, 2023 |
Acceptance Date | October 3, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |