Cormac McCarthy’nin Yol romanı
iki isimsiz karakterin, bir baba ve oğulun, sebebi açıklanmayan bir felaketin
ardından mahvolmuş Amerikan toprakları üzerindeki yolculuklarını anlatır.
Yabancı fakat tekinsiz şekilde tanıdık bir uzamda, titizlikle detaylandırılmış
siyasal ve sosyal kurumların tasvir edildiği bilim-kurgu distopyaların aksine, Yol’da betimlenen dünyada herhangi bir
uygarlık belirtisi kalmamıştır. Bu bakımdan, anlatıya hayatın gerçeklerini ve
anlamını oluşturan sosyo-ekonomik ve kişisel ilişkilerin olmadığı sembolik bir
boşluk hakimdir. Bu nedenle, baba ve oğul, sürekli, bir süre önce annenin
yaptığı gibi, herşeyden vazgeçip intihar etmek yerine neden hayatta kalmaya
mücadele etmeye devam etmeleri gerektiği sorusu ile karşı karşıya gelirler.
İkisinin de ortak cevabı, her ne kadar bundan anladıkları aynı olmasa da, “iyi
adamlar” oldukları ve “ateşi taşıdıkları”dır. Bu çalışmada, tüm gösterenlerin
yok olduğu ve hayatın zamanı geçmiş göstergelerin gölgesinde zar zor
sürdürülebildiği bir dünyayı anlatan Yol
romanında, aslında postmodern olumsallığı en uç noktasına taşıyarak hayatı
anlamlı kılanın ne olduğu ve postmoderm kıyametin ardından var olmanın etik
sorumluluğunun ne olduğu sorularının öne sürüldüğü tartışılacaktır.
Cormac McCarthy Yol Kıyamet-sonrası Edebiyatı Çağdaş Roman Distopya Postmodern Etik Postmodern Roman
The Road is a post-apocalyptic novel by Cormac McCarthy,
narrating the journey of two unnamed characters, a father and a son, through
the devastated American landscape in the aftermath of a catastrophe, the nature
of which remains unspecified throughout the narrative. Unlike science-fiction
dystopias which present worlds with meticulously detailed political and social
institutions in alien yet uncannily familiar settings, the earth is devoid of
almost any signs of civilization in The
Road. As such, the narrative presents a symbolic vacuum, an absence of
socio-economic context and personal ties that constitute the real and help
create meaning in life. Hence, constantly confronted with the threat of
starvation and violence, the father and the son keep revisiting the question
why they should struggle to survive rather than simply give in and commit
suicide just as the mother did some time ago. The common answer they give to
this question is that they are “the good guys” and they “carry the fire”
although it is clear that one’s understanding of these expressions is not
necessarily the same as the other’s. I will argue in this paper that, by
depicting a world empty of almost all signifieds and life barely sustained in
the shadow of outdated signifiers, which can be seen as a means of taking
postmodern contingency to its extreme, The
Road raises the questions of what makes life meaningful and what is the
ethical responsibility of being in the aftermath of postmodern apocalypse.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | English Language and Literature |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Submission Date | August 1, 2019 |
Acceptance Date | November 26, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |