Platon, Aristoteles; Hegel ve Marx gibi düşünürler, sanatın bir iletişim aracı olarak bilgiyi yayma amacıyla asırlardan beri kullanıldığını kabul etmişlerdir. Sanatın da kendi içinde dalları mevcuttur. Söz konusu dallardan biri de tiyatrodur. Tiyatronun da asırlardan beri gerek yazılı metinler halinde gerekse sahnelendiği kadarıyla her dönem seyircisine ve okuyucusuna vermek istediği bir bilgi, bir mesaj olmuştur. Bununla birlikte tiyatro da diğer sanat dalları gibi yüzyıllara bağlı olarak kademeli bir şekilde değişimlere uğramıştır. En ilkel zamanlardan modern zamanlara kadar oyunların içeriği ile birlikte sahnelenme tekniklerine bağlı olarak dramatik, epik şeklinde türlere ayrılmıştır. Dramatik tiyatronun bazı noktalarda yetersiz olduğunu düşünen Bertolt Brecht, epik tiyatroyu geliştirerek 20. yüzyılda sanat dallarından tiyatroya farklı bir bakış ve ifade biçimi kazandırmıştır. Brecht’in bu yaklaşımı dünya çapında bir yankı yapmış ve tiyatronun söz konusu yıllarda toplumsal problemleri ifade etmek için en iyi araçlardan biri olduğu ortaya konmuştur. Tolumu yönetmekle yükümlü iktidardaki egemen kimselerin de eleştirilebileceğini sahnelediği oyunlarla kanıtlayan Brecht, epik tiyatroyu teknik olarak şaşırtma esasına odaklayarak toplumun aksak yanlarını ve insanların farkında olmadan yabancılaştığı değerleri su yüzüne çıkarmak için kullanmıştır. Şüphesiz Türk aydınları ve yazarları, epik tiyatroya yazılış olarak da sahneleniş olarak da kayıtsız kalmamışlardır. Epik tiyatronun teknik açıdan sahnelenmesi ile geleneksel dramatik tiyatroların sahnelenmesi arasında birçok fark vardır. Bu farklar Brecht tiyatrolarının okunup anlaşılmasına bağlı olarak yazardan yazara kısmi boyutta değişmektedir. Sermet Çağan’ın Ayak Bacak Fabrikası, adlı oyunu kısmi boyutta karşılaştırılmıştır. Türk tiyatro kültüründe de yansımaları olan epik tiyatronun Brecht’in bir eseri üzerinden incelenerek eserdeki tarihsel gerçekçilik ve şaşırtma esasına dayalı epik unsurlar bu çalışmanın odak noktası olmuştur.
Sayın editör Hoca'm, ilgi ve alakanıza şimdiden teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim. Saygılar, selamlar.
Platon, Aristoteles; Hegel ve Marx gibi düşünürler, sanatın bir iletişim aracı olarak bilgiyi yayma amacıyla asırlardan beri kullanıldığını kabul etmişlerdir. Sanatın da kendi içinde dalları mevcuttur. Söz konusu dallardan biri de tiyatrodur. Tiyatronun da asırlardan beri gerek yazılı metinler halinde gerekse sahnelendiği kadarıyla her dönem seyircisine ve okuyucusuna vermek istediği bir bilgi, bir mesaj olmuştur. Bununla birlikte tiyatro da diğer sanat dalları gibi yüzyıllara bağlı olarak kademeli bir şekilde değişimlere uğramıştır. En ilkel zamanlardan modern zamanlara kadar oyunların içeriği ile birlikte sahnelenme tekniklerine bağlı olarak dramatik, epik şeklinde türlere ayrılmıştır. Dramatik tiyatronun bazı noktalarda yetersiz olduğunu düşünen Bertolt Brecht, epik tiyatroyu geliştirerek 20. yüzyılda sanat dallarından tiyatroya farklı bir bakış ve ifade biçimi kazandırmıştır. Brecht’in bu yaklaşımı dünya çapında bir yankı yapmış ve tiyatronun söz konusu yıllarda toplumsal problemleri ifade etmek için en iyi araçlardan biri olduğu ortaya konmuştur. Tolumu yönetmekle yükümlü iktidardaki egemen kimselerin de eleştirilebileceğini sahnelediği oyunlarla kanıtlayan Brecht, epik tiyatroyu teknik olarak şaşırtma esasına odaklayarak toplumun aksak yanlarını ve insanların farkında olmadan yabancılaştığı değerleri su yüzüne çıkarmak için kullanmıştır. Şüphesiz Türk aydınları ve yazarları, epik tiyatroya yazılış olarak da sahneleniş olarak da kayıtsız kalmamışlardır. Epik tiyatronun teknik açıdan sahnelenmesi ile geleneksel dramatik tiyatroların sahnelenmesi arasında birçok fark vardır. Bu farklar Brecht tiyatrolarının okunup anlaşılmasına bağlı olarak yazardan yazara kısmi boyutta değişmektedir. Sermet Çağan’ın Ayak Bacak Fabrikası, adlı oyunu kısmi boyutta karşılaştırılmıştır. Türk tiyatro kültüründe de yansımaları olan epik tiyatronun Brecht’in bir eseri üzerinden incelenerek eserdeki tarihsel gerçekçilik ve şaşırtma esasına dayalı epik unsurlar bu çalışmanın odak noktası olmuştur
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Turkish Language and Literature |
Authors | |
Publication Date | January 26, 2022 |
Submission Date | May 26, 2021 |
Acceptance Date | December 30, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 |