Kamusal alanda bilgi ve sermaye biriktirmesi engellenerek, özel alana sıkıştırıldığından beri kadınlar için mekânlar bilinç geliştirmek için önemli bir mesele olmuştur. Bu çalışma, feminist mekânların kadınların yaşamlarında oynadığı dönüştürücü rolü ve sağladığı imkânları incelemeyi amaçlamaktadır. Tarih boyunca kadınlar, kamusal alanlarda var olmanın zorluklarıyla karşılaşmış ve bu alanlar genellikle erkeklerin ya da eril düşüncenin egemenliğinde olmuştur. Kamusal alanların özgür düşünce alışverişi olmaktan çıkıp, siyasi ve ekonomik erkin yönettiği bir alan olduğu ve bu alanların ikili güç ilişkilerinde kadın aleyhine işlediği ön kabulüyle feminist mekânlar, kadınların toplumsal normlara karşı koyarak kendilerini ifade edebilecekleri güvenli alanlar sunmaktadır. Bu kapsamda tüm erk ilişkilerinden uzaklaşmak ve eşitlikçi bir ortam sağlamak amacıyla Feminist Stüdyo Atölyesi'nde gerçekleştirilen çalışmalar, kadınların kamu-sal alanlarda karşılaştıkları zorluklar ve toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri üzerinde durarak, katılımcıların deneyimlerini paylaşmaları ve bilinçlenme süreçleri yaşamalarını sağladığı gözlemlenmiştir. Atölye çalışmaları, katılımcıların toplum-sal cinsiyet rollerine dair yeni perspektifler kazanmalarını ve toplumsal dönüşüme katkıda bulunmalarını, feminist medya stüdyosu gibi mekânların, kadınların seslerini duyurabilmeleri ve toplumsal konulara duyarlılık geliştirebilmeleri için önemli bir platform sunduğu gözlemlenmiştir. Bu çalışmada, Feminist Stüdyoda gerçekleştirilen “Bırakınız Yürüyelim/Sokakta Taciz Atölyesi” örneklemin-de, mekânların kadınların yaşamlarında yarattığı etkiler ve dönüşümüne ilişkin bulgular değerlendirilmiştir. Nitel analiz yöntemlerinden odak grup tekniğinin kullanıldığı çalışmada 17 katılımcıyla iki ayrı odak grup çalışması gerçekleştirilmiş-tir. Çalışmada, mekânların feminist temeller kapsamında biçimlendirilmesinin düşünsel olarak dönüştürücü olduğu sonucuna varılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Women's Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | February 27, 2025 |
Publication Date | February 27, 2025 |
Submission Date | July 27, 2024 |
Acceptance Date | December 30, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 25 Issue: 2 |