Anabaptistler 16. yüzyıl reform hareketinden etkilenerek Batı Avrupa’nın bazı bölgelerinde 1520 ila 1530 yılları arasında ortaya çıkan bir harekettir. Anabaptistler, Katolik ve Protestanların Hıristiyan dünyasında otorite konumunda olmalarına karşı çıkan bir grup olarak doğmuş ve Kutsal Kitap’a geri dönüş yapılması gerektiğini savunmuşlardır. Çoğu Anabaptist, Kutsal Kitap’a dayanarak yedi olan sakrament sayısını ikiye düşürmüş ve sadece vaftiz ile ekmek şarap ayinlerinin sakrament olduğunu ileri sürmüşlerdir. Anabaptistlerin temel görüşü, bebek vaftizinin gerçek vaftiz olmadığını ve bu yüzden şimdiye kadar yapılan vaftizlerin geçerliliğinin bulunmadığını iddia etmeleridir. Onlara göre, vaftiz olacak kişinin vaftizin ne anlama geldiğini bilmesi ve iman ikrarında bulunabilecek akılda olması gerektiğinden dolayı gerçek vaftiz yetişkin-inanan vaftizidir. Bu nedenle bir çocuk, kiliseye katılıp katılmayacağına kendisi karar verebilecek yaşta olmalıdır. Dolayısıyla bir bebeğin iman ikrarında bulunmasının mümkün olmadığını ifade ederek bebek vaftizinin geçerli vaftiz olmadığını ileri sürerler. Ayrıca papanın Hıristiyan dünyasında otoriter konumda olmasını kabul etmedikleri gibi Protestanların da otoritesini reddederler. Kökleri Protestan Reformuna dayanan Hutteritler de Anabaptist bir Hıristiyan grubu olarak 1528 yılında şimdiki Çek Cumhuriyeti olan Moravya’da ortaya çıkmıştır. Hutteritler, inanan-yetişkin vaftizi, malların ortak kullanımına dayanan komünal yaşam tarzı, barışseverlik, devlet ve diğer kiliselere bağlı olmadan tamamen ayrı bir şekilde sistemleştirdikleri uygulamaları ile temel inanç esaslarını oluşturmuşlardır. Hutteritler, bu inançları sebebiyle devlet, Katolikler, Lutheran kiliseleri, John Kalvin ve Ulrich Zwingli reform kiliseleri tarafından heretik ilan edilmiş ve takibat altına alınmışlardır. Yakalanan ve devlet kilisesine dönüş yapmayanlar asılarak, başları kesilerek, boğularak ve yakılarak idam edilmişlerdir. Takibat altına alınan Hutteritler, inançlarını sürdürmek için Moravya’dan Macaristan, Romanya, Rusya, Birleşik Devletler ve Kanada’ya göç etmiştir. Hutteritler, inançlarını Protestan Reformu sırasında şekillendirmişlerdir. Diğer Hıristiyanlardan farklı olarak ortak bir şekilde bütün mal varlıklarını paylaşarak yaşamışlardır. Buna “community of goods” demişlerdir. Onlara, neden bütün mal varlığınızı paylaşarak yaşıyorsunuz diye sorulduğu zaman, ilk Hutterit liderlerinden ve kıdemlilerinden biri olan Peter Reidemann, “Başlangıçta Tanrı, insanların bireysel olarak hiçbir şeye sahip olmaması gerektiğine, ancak birbirleriyle ortak her şeye sahip olmaları gerektiğine hükmetti.” şeklinde cevap vermiştir. Hutteritler, Havariler Tarihi ve Yeni Antlaşma pasajlarına dayanarak bütün Hıristiyanların, ekonomik ve ruhsal bakımdan eşit bir şekilde ortak yaşam tarzı ile hayatlarını sürdürmeleri gerektiğine inanmışlardır. Diğer taraftan onlar, Tanrının, bütün Hıristiyanların şeytanın etkisi altında olan dünya hayatından uzakta yaşamalarını istediğine inanırlar. Sade elbiseler giyinmeyi tercih etmeleri de dünya hayatından ayrı bir şekilde yaşadıklarının kanıtıdır. Diğer önemli bir inançları ise barışsever olmalarıdır. Barışsever inançları, şiddet içeren ve şiddete destek veren her türlü askerî hizmet, hakimlik, yargıçlık gibi sivil kurumlara katılımın tamamen yasaklanmasıdır. Dolayısıyla Hutteritler, herhangi bir siyasî amaç da gütmezler. Hutteritler, inançlarının kısıtlanması ve inançlarına aykırı isteklerde bulunulası durumunda göç etmeyi tercih etmişlerdir. Göç ettikleri en son yer Amerika olup, Kuzey Amerika’da zengin bir hayata kavuşmuş, daha önce göç ettikleri hiçbir yerde bu kadar refah bir hayat yaşamamışlar ve bu refah hayat onların herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmadan nüfuslarını genişletmelerini sağlamıştır. Böylece Hutterit kolonileri büyüme göstermiş ve koloni yönetimlerini düzenli bir şekilde yönetmek adına her on beş-yirmi yılda bir, kolonilerin büyüyüp büyümediğini kontrol etmişlerdir. Eğer koloni büyümüş ise yeni bir koloninin kurulmasının zamanı gelmiş demektir. Yeni kurulacak olan koloninin masraflarının yarısını büyük olan koloni yani ikiye bölünecek olan koloni ödemelidir. Hutteritler, Mennonitlerde veya İsviçre Kardeşlerde olduğu gibi çekirdek aile yapısının ön planda olduğu bir yaşam tarzı sürdürmezler. Onların yaşam biçimleri diğer toplumlardan tecrit olmuş bir şekilde, kolektivizmi ve üyeler arası eşitlikçiliği savunan liderlik hiyerarşisinin mevcut olduğu, aile kavramının yerine koloni kavramının yerleştirildiği, erkeklerin üç veya dört nesil birlikte ortak yaşam tarzı ile yaşadığı bir sistemdir. Komünal yaşam tarzının bir sonucu olarak kolonide yazılı ve yazılı olmayan kurallar oluşturulmuş olup koloninin işleri, bütün koloni üyeleri arasında paylaşılarak sürdürülmektedir.
Anabaptists were influenced by the 16th century reform movement, occurring in some parts of the Western Europe from 1520 to 1530. Anabaptism was constituted as a group that opposed Catholics and Protestants in their authority in the Christian world, and argued that it is needed to return to the Bible. Most Anabaptists have reduced the number of sacraments from seven to two based on the Bible, claiming that the ritual of baptism and the eucharist are of the only sacraments. The main view of Anabaptists is that pedobaptism is not the true baptism, and therefore the baptisms that had been made until then were not valid. According to them, true baptism is the baptism for adult-believers, since the one who will be baptized must know what baptism means, and must have in mind that he can profess faith. For this reason, a child must grow old enough to decide whether or not to attend the church. Therefore, they argue that it is not possible for an infant to profess faith, and that the pedobaptism is not of valid baptism. They also reject the authority of the Protestants, as they did not accept the Pope being the authority in the Christian world. Hutterites, whose roots are based on the Protestant Reform, also emerged in 1528 in Moravia, the current Czechia, as a group of Anabaptist Christians. Hutterites formed their basic principles of belief such as baptism for adult-believers, communal lifestyle based on the common use of goods, pacifism systemized standing off from the state and the other churches. Hutterites were declared heretic by the state, the Catholics, the Lutheran churches, and the reform churches of John Kalvin and Ulrich Zwingli because of these beliefs. Those who were caught, and did not renounce their faith returning to the state church were executed by hanging, beheading, drowning, and burning. Following the Hutterites, they migrated from Moravia to Hungary, Romania, Russia, the United States and Canada to maintain their beliefs. Hutterites shaped their beliefs during the Protestant Reform. Unlike other Christians, they lived together by sharing all their assets. They called it “community of goods”. When asked why they live sharing all their assets, Peter Reidemann, one of the first Hut- terite leaders and seniors, answered, “In the beginning, God decided that humans should not have anything individually, but they should have everything in common with each other.” The Hutterites believed that, based on the History of the Apostles and the New Covenant passages, all Christians should maintain their lives in accordance with a shared lifestyle, economically and spiritually. The Hutterites believed that, based on the History of the Apostles and the New Covenant passages, all Christians should continue their lives with a common lifestyle, economically and spiritually. On the other hand, they believed that God wants all Christians to live far from earthly life that’s under the influence of the devil. The fact that they prefer to wear plain dresses is proof that they live acting indifferent to earthly life. Another important belief is that they are peace-lovers. Their pacifist beliefs indicate complete prohibition of participation in all kinds of civilian institutions count in and promote violence such as military service, judgeship and judicature. Therefore, Hutterites do not pursue any political purpose. Hutterites preferred to migrate when their beliefs were convicted, and requests were made against their beliefs. While the last place they migrated to is America, they have had a rich life in the North America, they have never lived such a prosperous life anywhere they migrated to before, and this prosperous life has enabled them to increase their population without any restriction. Thus, Hutterites colonies expanded, and the administrations of the colonies checked to see every fifteen or twenty years if the colonies were expanding in order to manage the colony administrations properly. If the colony has epanded, it is time to establish a new colony. The colony, which will be divided into two, must pay half the costs of the newly established colony. Hutterites do not lead a lifestyle in which the nuclear family structure is at the forefront, as in the Mennonites or the Swiss Brothers. It is a system in which the leadership hierarchy exists, advocating collectivism and inter-member egalitarianism, where the concept of colony is replaced, and men live with a shared lifestyle together for three or four generations. As a result of the communal lifestyle, written and verbal rules were established in the colony, and the work of the colony was shared by all members of the colony. Since Hutterites are a community that adopts a shared lifestyle, this lifestyle has brought along many social or economical problems in the colony. The biggest problem for them, however, is that members began to have personal assets, thereby endangering the colonial lifestyle.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | June 29, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 7 Issue: 1 |