Ahmad b. Mustafa al-Mustaghanimi (d. 1934) was one of the most important Sufis of North Africa who lived in Mustaghanim, Algeria, in the late 19th and early 20th centuries. He completed his education under the supervision of Muhammad al-Buzidi. After the death of his shaykh, he became the head of the sect and founded the Alawiyya sect. He organized scholarly travels to Europe and America, especially to many Muslim countries, and endeavored to guide the people. He established his zawiyas in the regions and countries he traveled to and ensured the spread of the sect there. He did not content himself with sitting and chatting in his dervish lodge, but tried to prevent the social and religious erosion of his country. In this respect, he assumed the leadership of the jihad movement against French colonialism and succeeded in organizing the people by holding conferences and meetings throughout Algeria. The lodges and dervish lodges he built served as bases against colonialism. A very prolific Sufi, he died in 1934 and was buried in his own zawiya in Mustaghanim. By interpreting worship with Sufi concepts, al-Mustaghanimi drew attention to the unity of Shari'ah and tariqa, and explained the paths that ensure the spiritual evolution of human beings. According to him, there is a close relationship between living the spirit of worship and attaining the knowledge of marifatullah. Worships such as prayer, zakat, fasting and hajj, which are performed with commitment and submission, are the basic acts of worship that elevate the person to higher levels according to his ability and will, and ultimately lead to the attainment of Allah. He characterizes those who fail to comprehend or realize the essence of worship as heedless people struggling under the claws and deceit of the nafs. In his work, after taking the literal meanings of the verses and hadiths as a basis, he tries to interpret the acts of worship and establish the connection between them in an interpretive style, which reveals that he is nourished by al-Ghazali's method and style. al-Mustaghanimi argued that the worship and righteous deeds performed by the servant originate from al-Nafs al-Mutma'inna, which is praised in the verses, while sins arise from the al-nafs al-ammara. al-Mustaghanimi, who reflected his Sufi thoughts and ideas on the basis of wahdat al-wujud, was among the close followers of Ibn al-Arabi (d. 638/1240) in the modern period. According to him, the only real being in the universe is Allah. The masiva, which constitute a barrier between Allah and the servant, are relative beings that do not exist in reality. The main goal of worship is to remove these spiritual veils and to ensure the realization of wuslat to Allah. According to al-Mustaghanimi, worship is an important stage in the education of sayr wa suluk. Thanks to the near knowledge that the saliq acquires in this process, the acts of worship symbolize the spiritual journey from qesret to wahdat. According to him, this journey is a state of attainment of the secrets of the self under the manifestations of the self and a journey towards His truth. He categorizes the saliq as mubtadi, mutawasit and mintahi, and states that the one at the level of mintahi is in the state of observance in his worships, destroys his ego and dissolves his will under the will of Haqq, and at the end of his worships, he passes from the state of seqr to the state of sahw, in other words, he recurs from wahdat to qesr. No academic study has been found on Ahmad b. Mustafa al-Mustaghanimi's Sufi thoughts and metaphysical interpretations of worship, which constitute the main theme of our subject. For this reason, this article, after briefly mentioning his life and his works, examines his Sufi interpretations of worships such as ablution, prayer, zakat and hajj in the context of his work al-Minah al-quddusiyya, and tries to determine his approaches to the metaphysical dimension of worships. While discussing al-Mustaghanimi's thought system, some Sufi classics were also touched upon and utilized. The article reflects the aspects of worship that appeal to the soul of the individual and reveals the transformation it creates in the inner world.
Ahmed b. Mustafa Müstegânimî (ö. 1934), 19. asrın sonu ile 20. asrın başlarında Cezayir’in Müstegânim şehrinde yaşamış Kuzey Afrika’nın önemli mutasavvıflardan biridir. Seyr u sülûk eğitimini Muhammed el-Bûzîdî’nin (ö. 1229/1814) gözetiminde tamamlamıştır. Şeyhinin vefatından sonra tarikatın başına geçmiş ve ardından Alâviyye tarikatını kurmuştur. Başta birçok Müslüman ülke olmak üzere Avrupa ve Amerika’ya ilmî seyahatler düzenlemiş, halkı irşad etmeye gayret göstermiştir. Seyahat gerçekleştirdiği bölge ve ülkelerin birçoğunda zaviyelerini kurmuş, tarikatın oralarda yayılmasını sağlamıştır. Dergâhında oturup sohbet etme ile yetinmemiş, ülkesinin sosyal ve dini erozyona uğramasının önüne geçmeye çalışmıştır. Bu münasebetle Fransız sömürgeciliğine karşı cihad hareketinin liderliğini üstlenmiş, Cezayir genelinde konferans ve toplantılar düzenleyerek halkı organize etmeyi başarmıştır. İnşa ettirdiği tekke ve zaviyeler sömürgecilik anlayışına karşı birer üs görevi görmüştür. Oldukça velûd bir sûfi olan mutasavvıfımız 1934 yılında vefat etmiş ve Müstegânim’de bulunan kendi zaviyesine defnedilmiştir. Müstegânimî, bazı fıkhî kavramları işârî metotla yorumlayarak, şeriat-tarikat bütünlüğüne dikkat çekmiş, insanın manevî tekâmülünü sağlayan yolların izahına gitmiştir. Ona göre ibadetlerin ruhunu yaşama ile marifetullah bilgilerine vasıl olma arasında sıkı bir ilişki vardır. İhlas ve huşû ile yerine getirilen namaz, zekât, oruç ve hac gibi ibadetler, kabiliyet ve istidadına göre kişiyi ulvî makamlara yükseltirken, nihayette de Allah’a vuslatı sağlar. İbadetlerin özünü kavrayamayan veya gerçekleştirmeyen kişiler ise nefsin desise ve pençesi altında çırpınan, ibadetlerin manevî etkilerinden mahrum kalan gafil kimselerdir. Eserinde, âyet ve hadislerin zâhir manalarını esas aldıktan sonra ibadetleri işârî üslupla yorumlamaya ve aralarındaki bağlantıyı kurmaya çalışması Gazzâlî’nin metod ve üslûbundan beslendiğini ortaya koymaktadır. Müstegânimî, kulun gerçekleştirdiği ibadet ve salih amellerin âyetlerde övgü ile bahsedilen nefsi mutmainneden kaynaklandığını, günahların ise nefsi emmâreden ileri geldiğini savunmuştur. Tasavvufî düşünce ve fikirlerini vahdet-i vücûd temelinde yansıtan Müstegânimî, modern dönemde İbnü’l-Arabî’nin (ö. 638/1240) sıkı takipçileri arasında yer alır. O’na göre kâinattaki tek hakiki varlık Hakk Teâlâ’dır. Allah ile kul arasında engel/perde teşkil eden mâsivâ ise hakikatte var olmayan izafi varlıklardır. İbadetlerin temel hedefi de söz konusu manevi perdeleri ortadan kaldırarak Hakk’a vuslatın gerçekleşmesini sağlamaktır. Müstegânimî’ye göre ibadetler, seyr u sülûk eğitiminin önemli bir merhalesidir. Sâlikin bu süreçte elde ettiği yakîn bilgisi sayesinde ibadetler, kesretten vahdete doğru manevî yolculuğu sembolize eder. O’na göre bu yolculuk zatın tecellileri altında, zatın sırlarına nail olma ve O’nun hakikatine doğru yapılan bir seyr hâlidir. Mübtedi, mutavassıt ve müntehi şeklinde kategorize ettiği salikin, müntehi derecesinde olanın ibadetlerinde müşâhede makamında bulunduğunu, benliğini yok edip iradesini Hakk’ın iradesi altında erittiğini, ibadetlerin nihayetinde ise sekr halinden sahv makamına geçtiğini, diğer bir ifade ile vahdetten kesrete rücû ettiğini ifade eder. Ahmed b. Mustafa Müstegânimî’nin tasavvufi düşüncelerini ve konumuzun ana temasını oluşturan ibadetlerin metafizik yorumlarına dair yapılmış bir akademik çalışmaya ulaşılamamıştır. Bu nedenle makalede, hayatına ve kaleme aldığı eserlere kısaca değinildikten sonra el-Minehü’l-kuddûsiyye eseri bağlamında abdest, namaz, zekât ve hac gibi ibadetlere getirdiği tasavvufî yorumlar incelenmiş, ibadetlerin metafizik boyutuna yaklaşımları tespit edilmeye çalışılmıştır. Müstegânimî’nin düşünce sistemi ele alınırken bazı tasavvuf klasiklerine de temas edilerek onlardan yararlanılmıştır. Makale, ibadetlerin bireyin ruhuna hitap eden yönlerini yansıtarak iç dünyasında yarattığı dönüşümü ortaya koymaktadır. Söz konusu dönüşüm kişinin kabiliyet ve istidadına göre farklılık gösterdiğinden makalede Müstagânimî’nin görüşleri çerçevesinde ibadetler metafiziğinin kişinin manevî yönüne kattığı kazanımlar vurgulanmaya çalışılmıştır. Bu itibarla çalışma, ibadetlerin sadece dışsal ritüellerden ibaret olmadığına, derin ve manevî anlamlar barındırdığına temas ettiği gibi insanın ruhsal gelişimine katkı sağlayan yönlerini de ortaya koymuştur. Çalışma bu yönüyle muasır olan Müstagânimî’nin ibadetler ile ilgili metafizik düşüncelerini yansıtması, onun derûnî düşüncelerine ışık tutarak tasavvuf tarihindeki yerini ortaya koyması bakımından önem arz etmektedir. Kurduğu tarikatın erkânı ve genel tasavvuf anlayışı ile ilgili hususlar, başka çalışmaların konuları olduğundan onlara değinilmemiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sufism |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | March 28, 2024 |
Acceptance Date | June 26, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 11 Issue: 1 |