Osmanlı’nın yükselme dönemindeki önemli âlimlerinden olan Bahâeddinzâde’nin ilmî kimliğini izhar ettiği alanlardan birisi de kelâmdır. Bu meyanda o, Ebû Hanife’nin el-Fıkhu’l-ekber adlı akaid risalesini şerh etmiştir. Aynı esere yapılan şerhlere nispetle daha kapsamlı bir çalışma kaleme alan müellif, Şia’nın imamet görüşünü de sistemli bir şekilde incelemiştir. İlk aşamada imamet konusundaki kendi yaklaşımını aktarmış, sonrasında Şia’nın Ehl-i sünnetten farklı olarak imamet için aradığı efdaliyet, masumiyet ve hakkında nas bulunma şartlarını ele almıştır. Bu noktada Şia’nın kanıtlarını objektif bir şekilde nakletmiş, hemen ardından da onlara cevaplar vermiştir. Daha sonra bu fırkanın, imamet için gerekli olan şartları Hz. Ali’nin taşıdığına yönelik iddia ve kanıtlarını incelemiş, peşi sıra onlara mukabelede bulunmuştur. Şia’nın hem görüşlerini aktarırken hem de onlara karşılık verirken mutedil bir lisan kullanan müellif, konuyu zengin bir şekilde ele almıştır. Cevaplarını kısa tutmasına rağmen konuyla ilgili farklı delillere temas edip onlara genelde ayrı ayrı karşılık vermesi, imamet meselesini sunuşuna bir zenginlik katmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | January 15, 2021 |
Submission Date | October 30, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 8 Issue: 15 |