Doğu Karadeniz bölgesinin Prehistorik dönemleri hakkında oldukça az bilgi bulunmaktadır. Bölgeye ilişkin bilgi veren antik kaynakların kısıtlı bilgiler sunmasının dışında bölgedeki arkeolojik çalışmaların az olması ve mevcut çalışmaların da ağırlıklı olarak Klasik Dönem ve sonrasına yoğunlaşması, Doğu Karadeniz bölgesini bu konuda belki de Anadolu’da en az bilinen bölge yapmaktadır.
Klasik öncesi dönemler itibariyle Doğu Karadeniz bölgesinin ıssız olduğu düşünülmemelidir. Doğrudan doğruya bölgeye atfedilebilecek en erken kaynaklar, MÖ I. binyılın ikinci çeyreğinden itibaren bölgede başladığı düşünülen Yunan kolonizasyonu dönemi ve sonrasına tarihlenen Yunan ve Latin metinleridir. Bu metinlerden edinilen bilgiye göre bölgede, söz konusu dönem ve muhtemelen öncesinde bazı yerel topluluklar yer almaktadır. Yalnızca yazılı kaynaklardan tanınan bu topluluklar ile ilişkilendirilebilecek ilk maddi buluntular ise Giresun ve Trabzon’da yakın zamanda gerçekleştirilen ve halen devam eden bazı arkeolojik çalışmalar sayesinde elde edilmiştir.
Eldeki veriler ışığında, Doğu Karadeniz bölgesinin MÖ birinci binyılın özellikle ikinci yarısından itibaren varlığından haberdar olunan yerel topluluklarının coğrafik dağılımına ilişkin tahmin yapılabilmek mümkündür. Buna göre Samsun-Ordu bölgesinin iç kesimindeki Khalybler ve bu halkın doğusundan başlamak üzere, kıyı şeridinden doğuya doğru Tibarenler, Mossynoikler, Driller ve Trabzon’un dağlık iç kesimindeki Makronlar ile bölgenin doğusundaki birtakım küçük gruplar söz konusu yerel toplulukları oluşturmaktadır. Sosyal ve ekonomik açıdan değerlendirildiğinde ise bu toplulukların farklı özelliklere sahip olmalarına rağmen bölgede yakın zamana kadar görülen hayvancılık ve küçük ölçekli bahçe tarımının desteklediği yaylacı yaşam tarzına sahip oldukları anlaşılmaktadır.
There is very limited information about the prehistoric periods of the South Eastern Black Sea region. In ancient sources, information about the region is very limited and there are few archaeological studies in the region. In addition, archaeological studies mainly focus on the Classical Period and beyond. As a result, the South Eastern Black Sea is perhaps the least known region in Anatolia.
However, it should not be considered that there is no community in the region during these periods. The earliest sources that can be directly attributed to the South Eastern Black Sea region are Greek and Latin texts dating back to the period of Greek colonization, which began in the region since the second quarter of the first millennium BC. According to the information obtained from these texts, the region was settled by a number of communities that could be called indigenous probably before and during the period of colonization. The first material finds to be associated with these communities, which are known only from written sources, were obtained through some recent archaeological studies in Giresun and Trabzon.
In the light of the available data, it is possible to estimate the geographical distribution of the local communities that have been informed of the existence of the Eastern Black Sea region since the second half of the first millennium BC. According to this data, Chalybes in the inner part of Samsun-Ordu region and east of this community from the coastline to the east Tibarenians, Mossynoecians, Drilae and Macrones in the mountainous inner parts of Trabzon and a number of small groups to the east of this region constitute these indigenous communities. In addition, it is understood from the social and economic perspective that although these communities have different characteristics, they have a transhumance lifestyle supported by livestock and small-scale horticulture in the region until recently.
First Millennium BC South Eastern Black Sea Chalybes Tibarenians Mossynoecians Drilae Macrones
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 5 Issue: 8 |
Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Açık Erişim bir dergidir ve yayımladığı içeriği doğrudan açık erişime sunar. Dergi, yayımladığı içerikle bilimin Açık Erişim politikasıyla desteklenmesi ve geliştirilmesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bilinen standartlarda kaynak gösterilmesi koşuluyla, ticari kullanım amacı ve içerik değişikliği dışında kalan tüm kullanım (çevrimiçi bağlantı verme, kopyalama, baskı alma, herhangi bir fiziksel ortamda çoğaltma, dağıtma vb.) haklarını (ilgili içerikte aksi belirtilmediği sürece) Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC) lisansı aracılığıyla kullanıma sunmaktadır. İçeriğin ticari amaçlı kullanımı için dergi editöründen izin alınması gereklidir.
Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Dergisi'nin içeriği Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.