Sanayileşme ile başlayan modernleşme, kadınların işgücü piyasasına dahil olmasına neden olurken, cinsiyet eşitsizliği, erkekler ve kadınlar arasındaki fırsat, söz hakkı ve yasalar çerçevesindeki farklılıklar gibi kavramları da hayatımıza sokmuştur. Cinsiyet eşitsizliği, yapısal engeller, sosyo-ekonomik ve teknolojik dönüşüm, ekonomik krizler ve pandemi gibi birçok faktörden etkilenerek varlığını işgücü piyasasında hissettirmektedir. Örneğin, erkeklerin ücretli çalışan olarak işgücü piyasasına katılımı beklenen bir durumken, kadınların genel olarak ücretsiz işlerin çoğunu yapması beklenmektedir. Bu gibi etkenlerle oluşan cinsiyet eşitsizliği kadın istihdamının düşük olmasına neden olmaktadır. Dünyanın en yüksek katma değerli endüstrilerinin başında gelen otomotiv endüstrisi, ülkemizde de dış ticaret fazlası veren, ihracat rekorları kıran ve dolayısıyla yüksek düzeyde istihdam yaratan endüstrilerin başını çekmekte ve rekabetçi avantaj elde etmektedir. Bu sektörün rekabetçi avantajını sürdürülebilir hale getirmesini sağlayabilecek adımlardan biri cinsiyet eşitliğini arttırmak olabilir. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı cinsiyet eşitsizliği bakımından kadın istihdamının ülkemizin önde gelen binek araç üretici firmalarındaki durumunu ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda ikincil veriler içerik analizi yolu ile incelenmiştir. Bulgular cinsiyet eşitsizliğinin binek araç üretiminde arzu edilen seviyelerin altında kaldığını göstermektedir. Özellikle sektörün üst yönetim kademelerinde görülen düşük kadın istihdam oranı, bu sektörde cam tavan sendromunun varlığının göstergesi olabilir. Makro açıdan bakıldığında kadın istihdamı olmaksızın sürdürülebilir ekonomik bir kalkınmadan bahsedilemezken, mikro açıdan bakıldığında kadın istihdamının artışı şirketlerin holistik pazarlama faaliyetlerine katkı sağlayarak rekabetçi avantajlarının artmasına neden olabilir.
Modernization, which started with industrialization, led to women’s inclusion in the labor market. Simultaneosly, it led the formation of concepts such as gender inequality and raise awareness regarding the differences of opportunity, legislation, and the right to speak between men and women. Gender inequality makes its presence felt in the labor market, being affected by many factors such as structural obstacles, socioeconomic and technological transformation, economic crises, and pandemics. For example, men are expected to participate in the paid labor market, while women are generally expected to do most of the unpaid work. Gender inequality caused by such factors causes women's employment to be low. The automotive industry, one of the world's highest value-added industries, leads the industries that produce foreign trade surplus, break export records, and thus create high levels of employment in our country and gain competitive advantage. Increasing gender equality may be one of the steps that can enable this sector to sustain its competitive advantage. Therefore, the aim of this study is to reveal the situation of women's employment in the leading passenger car manufacturers of our country in terms of gender inequality. For this purpose, secondary data were analyzed through content analysis. Findings show that gender inequality remains below desirable levels in passenger car production. The low women employment rate, especially in the senior management levels of the sector, may be an indicator of the existence of the glass ceiling syndrome in this sector. From a macro perspective, it is not possible to talk about a sustainable economic development without women's employment, while from a micro perspective, the increase in women's employment can contribute to companies' holistic marketing activities and increase their competitive advantages.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Human Resources and Industrial Relations (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 22, 2023 |
Acceptance Date | November 25, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 4 Issue: 2 |