Bu yazıda, kimlik konusuna felsefi açıdan bakmak için ideal sözcüğünü yeniden, özsel bir anlamda yorumlayabileceğimizi göstermeye çalışacağız. Bunun için, Heidegger’in varlığı el altındalık olarak yorumladığını, her ne ise o olarak varlığın kullandığımız şeylere yansıdığını, bu yansımasının, bu alete eşlik eden bu oluş olarak düşünülmesi gerektiğini, el altında kullandığımız aletlerin tümlüğünün ise, her bir aletin farklı oluşlarını aşan bir birliktelik olarak el altındalığın kendisini oluşturduğunu, varlığı yansıttığını göstermeye çalışacağız. Her bir aletin ancak aletsellik ilişkisindeki tümlük içinde anlamlı olması gibi, Dasein’ın kim olduğunun diğer insanlarla birlikteliğinin ontolojik yapısı içinde anlamlı olduğunu göstereceğiz. Varlığın, el altındaki aletlerin elverişsizliğinde hiçlik olarak yansıdığını, bu yansımada anımsanan bir olanak olduğunu, bu olanağın Derrida’nın deyimiyle farklılıkların kökeni olan farklılaşabilirliğin kendisi demek olduğunu öne süreceğiz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | October 30, 2014 |
Submission Date | February 25, 2016 |
Published in Issue | Year 2014 Issue: 23 - Kaygı (23) 2014 |
e-ISSN: 2645-8950