Score validity can be examined at both the score level and the individual level because the test score is not only a function of the items or stimuli, but is also influenced by the respondent's specifications. It is the responsibility of the test user to identify individuals who do not fit the basic model or who respond differently from the rest of the sample group. Checking the validity of the test results at the individual level can be done through a person-fit analysis. Misfit individuals can bias model results at both the test and item levels. Given the importance of detecting aberrant responses, the purpose of this study was to examine the effect of aberrant responses on item response theory-based model estimates. This study is a descriptive research and simulated data were used. For this purpose, data were collected from 1104 university students enrolled in 8 different universities in Turkey using Generalized Anxiety Disorder -7 scale. After parameter estimation based on the item response theory model, 100 different datasets were simulated using the item and person parameters obtained from these estimations. By this way, it was aimed to increase the generalizability of the findings obtained. The data were analyzed with R program using "PerFit" and "mirt" packages. Misfit persons were identified with Lz, U3, G and norm-based G person fit statistics. The findings showed that misfit persons had an effect on the model fit statistics, item fit statistics, item discrimination values, the amount of information provided by the items, the total amount of information provided by the scale, and empirical reliability levels across different levels of ability trait. In addition, in order to improve the results based on the item response theory, it was observed that removing the misfit persons detected based on the Lz technique from the dataset was the least effective among the existing techniques. On the other hand, G fit statistic has been identified as the most effective technique. The obtained results should be interpreted with caution because the simulated data was used in this study which are based on parameters representing the dataset collected with a measurement tool aimed at measuring anxiety, and these results may not be generalizable to the measurement of different traits.
Puan geçerliliği hem puan düzeyinde hem de kişi düzeyde incelenebilir çünkü test puanları yalnızca maddelerin veya uyaranın bir işlevi değil, aynı zamanda yanıt veren bireylerin özelliklerinden de etkilenmektedir. Temel modele uymayan veya örneklem grubunun geri kalanına kıyasla farklı tepkiler veren bireyleri belirlemek test kullanıcılarının sorumluluğundadır. Bireysel düzeyde test puanı geçerliliğini kontrol etmek, kişi uyum analizi ile yapılabilir. Uyumsuz bireyler, model sonuçlarını hem test hem de madde düzeyinde bozabilir. Anormal yanıtların tespit edilmesinin önemi göz önünde alındığında, gerçekleştirilen bu çalışmanın amacı anormal yanıtın madde madde tepki kuramına dayalı kestirimler üzerindeki etkisinin incelenmesi olarak belirlenmiştir. Gerçekleştirilen bu çalışma betimsel araştırmadır ve türetilmiş veriler kullanılmıştır. Bu amaçla Türkiye genelinde 8 farklı üniversiteye kayıtlı 1104 üniversite öğrencisinden Yaygın Kaygı Bozukluğu-7 Ölçeği kullanılarak toplanmış ve madde tepki kuramı modeline dayalı parametre kestirimleri gerçekleştirildikten sonra elde edilen madde ve kişi parametreleri kullanılarak 100 adet very seti türetilmiştir. Bu sayede elde edilen bulguların genellenebilirliğinin arttırılması amaçlanmıştır. Veriler R ortamında “perfit” ve “mirt” paketleri kullanılarak analiz edilmiştir. Uyumsuz kişiler Lz, U3, G ve norma dayalı G kişi uyumu istatistikleri ile tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular, uyumsuz kişilerin model uyumu istatistikleri, madde uyumu istatistikleri, madde ayırt edicilik değerleri, maddeler tarafından sağlanan bilgi miktarı, ölçeğin verdiği toplam bilgi miktarı ve kaygı özelliğinin farklı düzeyleri boyunca görgül güvenilirlik düzeyi üzerinde etkisi olduğunu göstermiştir. Ayrıca, madde tepki kuramına dayalı sonuçları iyileştirmek için lzpoly tekniğine dayalı belirlenen uyum göstermeyen bireyleri very setinden uzaklaştırmanın mevcut teknikler içierisinde en az etkilisi olduğu görülmüştür. Diğer taraftan, G istatistiği ise en etkili teknik olarak belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar dikkatle yorumlanmalıdır çünkü gerçekleştirilen bu çalışmada kullanılan türetilmiş veriler kaygının ölçümünü amaçlayan bir ölçüm aracı ile elde edilen veri setini temsil eden parametrelere dayalıdır ve elde edilen sonuçlar farklı özelliklerin ölçümüne genellenemeyebilir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Studies on Education |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Acceptance Date | June 4, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |