Yirmi Birinci Yüzyıl bilim felsefesi çalışmalarında özellikle bilim metafiziğinin temel kavramları –doğa yasaları, nedensellik, açıklama vb.- ele alındığında dikkatleri üzerine çeken en önemli yaklaşım Neo-Aristotelesçi sınıfta yer alan Eğilimsel Özcülük yaklaşımıdır. Bu yaklaşım Aristoteles’in temel kavramlarını benimseyip, bilim alanına uygulamaya çalışan bir yaklaşım olarak karşımıza çıkar. Bu bakımdan, eğilimsel özcülük, bilim felsefesindeki bir başka önemli görüş olan Humeculuk adı ile anılan Düzenlilik yaklaşımının iddialarını eleştirerek bilim felsefesinde merkezi bir konuma yükselmiştir. Yükseldiği konumda bilim ile beraber hareket ederek dış dünyada bir karşılık bulabilmiştir. Bu bakımdan, makalede öncelikle Aristoteles’in bilim anlayışı hatırlatılacaktır. Doğaları gereği bilmek isteyen insanların, Aristoteles’e göre gözlerini dışarıya değil kendi içlerine çevirmeleri gerekir. Bu bakımdan onun bilim anlayışı üzerinden metafizik görüşü irdelenirken “öz” üzerine düşüncelerine önemle yer verilecektir. Günümüzde tekrar ilgileri üzerine çekmeyi başaran Aristoteles’in yeniden incelenmesi günümüz yaklaşımlarını daha iyi anlayabilmemiz adına oldukça önemlidir. İkinci bölümde ise, Neo-Aristotelesçilik üzerine durulacaktır. Bir yaklaşım hangi özelliklere sahip olması durumunda Aristotelesçi olacağı üzerine literatüre yaslanan veriler serimlenecektir. Ardından diğer bölümde çağdaş özcülük tartışması üzerinde durulacaktır. Tartışmanın bir kanadı Ellis’in öne sürdüğü bilimsel özcülük yaklaşımıdır. Ardından Oderberg’in gerçek özcülük yaklaşımı ve son olarak Bird’ün eğilimsel özcülük görüşü karşılaştırmalı bir şekilde detaylarıyla incelenerek önemi ortaya konulacaktır.
In twenty-first-century philosophy of science studies, the most important approach that draws attention to the basic concepts of metaphysics of science - laws of nature, causality, explanation, etc. - is the Dispositional Essentialism approach in the Neo-Aristotelian class. This approach adopts Aristotle's basic concepts and tries to apply them to the field of science. In this respect, dispositional essentialism has risen to a central position in the philosophy of science by criticizing the claims of another important view in the philosophy of science, the Regularity approach, known as Humeanism. In this position, it found a response in the external world by acting together with science. In this respect, the article will first remind Aristotle's understanding of science. According to Aristotle, people who want to know by nature should turn their eyes inward, not outward. In this respect, while analysing his view of metaphysics through his understanding of science, his thoughts on "essence" will be emphasized. The re-examination of Aristotle, who has succeeded in attracting attention again today, is very important for us to better understand today's approaches. In the second part, Neo-Aristotelianism will be emphasised. Data based on the literature on which characteristics an approach would be Aristotelian if it were presented. Then, in the next section, the contemporary essentialism debate will be emphasised. One wing of the debate is the scientific essentialism approach put forward by Ellis. Then, Oderberg's real essentialism and, finally, Bird's dispositional essentialism will be comparatively analysed in detail, and their importance will be revealed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy of Science |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | October 25, 2024 |
Submission Date | May 31, 2024 |
Acceptance Date | October 1, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 2 |