The main function of language is to establish a connection between sound and meaning. In order for this to happen, the sounds must be expressed in the correct order. That's why the most basic operation in the syntax is concatenation. Merging is to form a cluster by combining different elements. Since it is impossible to say all the words at once, before the words are pronounced one after the other, the mind puts these expressions in order and creates a meaningful sentence at the same time. The language system is partially built on absolute rules, and the words have their own order in the sentence to be established. Words cannot be changed without a necessity to abandon this order. However, it is possible to change the places of the words to the extent allowed by the rules. This change should be in a way that does not cause confusion and should be made by considering some semantic purposes. The change in the order is made either out of necessity due to grammatical rules, or optionally by transferring the components of the sentence from their structural placement to a different area in the sentence in order to make the word to be mentioned clear and to be performed better to the extent allowed by the grammatical rules. While the change made out of necessity is mostly in the field of nahw science, the optional change can be evaluated within the field of rhetoric since it is made with semantic concerns. This study aims to reveal how the order of the elements constituting the noun and verb sentence should be in the syntax and the semantic aspect of the structural change.
Dilin temel işlevi ses ve anlam arasında bağlantı kurmaktır. Bunun gerçekleşmesi için de seslerin doğru bir sıra ile ifade edilmesi gerekir. Bu yüzden sözdizimindeki en temel işlem birleştirmedir. Birleştirme farklı unsurların bir araya getirilmesi suretiyle bir küme meydana getirmektir. Bütün kelimelerin bir anda söylenmesi imkânsız olduğu için kelimeler ardı ardına telaffuz edilmeden önce zihin bu ifadeleri sıraya koyar ve aynı anda anlamlı bir cümle oluşturur. Dil sistemi kısmen mutlak kurallar üzerine inşa edilmiş olup kurulacak cümlede kelimelerin kendilerine ait sıralamaları vardır. Bu sıralamadan vaz geçmeyi gerektirecek bir zorunluluk olmadan da kelimelerin yerleri değiştirilmez. Fakat kuralların imkân verdiği ölçüde kelimelerin yerlerini değiştirmek mümkündür. Bu değişikliğin karışıklığa sebebiyet vermeyecek şekilde olması ve bazı anlamsal gayeler gözetilerek yapılması gerekir. Sıralamadaki değişim ya gramer kurallarından kaynaklanmak üzere vücûben ya da gramer kurallarının imkân verdiği ölçüde zikredilecek kelamın fasih olması ve daha iyi biçimde eda edilmesi için cümlenin bileşenlerinin, yapısal yerleşiminden alınıp cümledeki farklı bir alana aktarılması suretiyle isteğe bağlı olarak yapılır. Vücûben yapılan değişiklik daha çok nahiv ilminin alanına girerken isteğe bağlı yapılan değişiklik anlamsal kaygılar güdülerek yapıldığı için belâgat ilminin alanı içerisinde değerlendirilebilir. Bu çalışma isim ve fiil cümlesini teşkil eden unsurların sözdizimindeki sırasının nasıl olması gerektiğini ve yapısal değişikliğin anlamsal yönünü ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 18, 2023 |
Submission Date | January 13, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 22 |
Our journal, which was published as Çanakkale Onsekiz Mart University Journal of Theology Faculty, changed its name to Kilitbahir as of August 1, 2019.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.