Virtual reality technology, which was implemented as a technology that simulates the real world and enables experience, is today widely used in entertainment, education, health, tourism, architecture, engineering and many other sectors. In the last 20 years, virtual reality environments have begun to be used by designers as a representation environment that reflects architectural thought in the field of design. In addition to improving design processes and facilitating a participatory process for a qualified design product, making virtual reality technology a part of design processes will be one of the important breakthroughs expected to become widespread in the field of architecture in the future. Considering the many advantages of being a direct part and user of the architectural project created in a virtual environment with spatial experience, the potential of this technology becomes clear.
In this article, it is aimed to emphasize the development of virtual reality technology in the historical process and to draw attention to its potential by defining its place in architecture today through its usage areas. Using literature research, the relationship between virtual reality technology and artificial intelligence technology is explained, and then its usage areas in architecture are summarized with four titles.
The findings of the research show that virtual reality applications can reveal different potentials when used with other software. Although it still has a limited area of use, it suggests that more easily accessible virtual reality environments may become a part of the design process in the future and create an innovative and original workspace for the architecture industry.
Gerçek dünyayı simüle eden ve deneyime imkân veren bir teknoloji olarak hayata geçirilen sanal gerçeklik teknolojisi, günümüzde, eğlence, eğitim, sağlık, turizm, mimarlık, mühendislik ve diğer birçok sektörde yaygın olarak kullanılmaktadır. Son 20 yıllık süreçte, sanal gerçeklik ortamları tasarım alanında mimari düşünceyi yansıtan bir temsil ortamı olarak tasarımcılar tarafından kullanılmaya başlanılmıştır. Tasarım süreçlerini geliştirmek ve nitelikli bir tasarım ürünü için katılımcı bir sürecin işlemesini kolaylaştırmanın yanı sıra, sanal gerçeklik teknolojisini tasarım süreçlerinin bir parçası konumuna getirmek, mimarlık alanında gelecek dönemlerde yaygınlaşması beklenen önemli atılımlardan olacaktır. Mekânsal deneyimle sanal ortamda yaratılan mimari projenin doğrudan bir parçası ve kullanıcısı olmanın getirdiği pek çok avantaj göz önünde bulundurulduğunda, bu teknolojinin potansiyeli açığa çıkmaktadır.
Bu makalede, sanal gerçeklik teknolojisinin tarihsel süreç içerisindeki gelişimine vurgu yapmak ve günümüzde mimarideki yerini kullanım alanları üzerinden tanımlayarak potansiyellerine dikkat çekmek amaçlanmıştır. Literatür araştırmasından yararlanılarak sanal gerçeklik teknolojisinin yapay zekâ teknolojisi ile ilişkisi açıklanmış, ardından mimarideki kullanım alanları üç başlık altında özetlenmiştir.
Araştırmanın bulguları, sanal gerçeklik uygulamalarının diğer yazılımlarla birlikte kullanılarak farklı potansiyeller ortaya çıkarabileceğini göstermektedir. Henüz sınırlı bir kullanım alanına sahip olsa da gelecekte daha kolay erişilebilir sanal gerçeklik ortamlarının tasarım sürecinin bir parçası haline gelebileceğini ve mimarlık sektörü için yenilikçi ve özgün bir çalışma alanı oluşturabileceği düşündürmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architectural Science and Technology |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2023 |
Submission Date | October 18, 2023 |
Acceptance Date | December 21, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 2 Issue: 2 |