Tükenmişlik
1970’li yıllardan sonra literatüre girmiş bir kavram olarak mesleki bir tehlike
biçiminde kabul edilmiştir. Çalışanların iş yaşamlarında karşılaştıkları
çeşitli olumsuz duyguları ifade eden tükenmişlik birçok kavramla ilişkilidir.
Son yıllarda tükenmişlik ile ilgili yapılan çalışmaların önemli bir bölümü de
yaşam doyumu tükenmişlik ilişkisini araştırmaya yöneliktir. İnsanların
yaşamlarından duydukları mutluluğu ifade eden yaşam doyumu kavramı başta iş
yaşamı olmak üzere insanların tüm sosyal çevreleri ile ilişkili olarak ortaya
çıkmaktadır. Bu çalışma da Kırklareli Üniversitesinde görev yapan Araştırma
Görevlilerinin yaşadıkları tükenmişlik düzeyleri ile yaşam doyumu seviyeleri
cinsiyet faktörü ele alınarak incelenmiştir. Cinsiyet açısından Araştırma
Görevlilerinin tükenmişlik düzeyleri arasında bir farklılık bulunamazken,
cinsiyet faktörü dikkate alınmadığında yaşam doyumu ve tükenmişlik düzeyleri
arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir.
Burnout was accepted in the literature as a occupational hazard after the 1970s. Burnout, which expresses various negative emotions that employees encounter in their work life, is related to many concepts. In the recent years, an important part of the ongoing studies on burnout has also begun to explore life satisfaction and burnout relations. The concept of life satisfaction, which expresses the happiness that people feel in their lives, appears in relation to all the social environment of people, especially business life. This study was carried out by considering the level of burnout experienced by Research Assistants working at Kırklareli University and the gender factor of life satisfaction levels. As a result, there was no significant difference in burnout among the Research Assistants in terms of gender, but there was a significant relationship between life satisfaction and burnout levels when the gender factor was not taken into consideration.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Economics |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 20, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 7 Issue: 1 |