OBJECTIVE: Organ transplantation is the transplantation of a functional organ from a cadaver or a living donor to replace a non-functional organ. The aim of this study was to investigate the attitudes and behaviours towards organ donation of a population living in the province of Isparta, Turkey.
MATERIAL AND METHODS: A questionnaire was applied to residents of the provincial centre of Isparta between March 2018 and July 2018. The study included physically, and mentally healthy individuals aged >18 years. A 61-item questionnaire related to personal characteristics and organ transplantation was prepared according to information in literature and was applied to each subject in a face-to-face interview.
RESULTS: The study participants comprised 483 females and 432 males with a mean age of 37 years (range, 18-35 years). Of the total group, 47 (5.2%) had undergone organ donation, and there was greater trust in state hospitals than private hospitals (88.5% vs. 43%). At the stage of organ donation following confirmed brain death, 87.2% of the study subjects thought their own approval was sufficient, 87.2% thought there was a need for confirmation from the family, and 7.3% thought that there was no need for any approval. A total of 146 (16%) respondents reported that they would not donate their organs because of their beliefs and 91 (10%) thought that it was wrong to intervene in the chain of life and death by donating a part of the body. It was thought that offering financial encouragement to increase organ donation would be positive by 44.3% and negative by 43.8%.
CONCLUSIONS: Talking about organ donation within the family, and family members knowing each other’s views beforehand would be useful in increasing donation rates. Incorrect news about organ donation has left a serious imprint of mistrust in the collective memory. To be able to overcome this mistrust, it is not enough to simply explain what organ donation is, but there must also be clear explanations of how the process is managed from the time of brain death until organ transplantation.
AMAÇ: Organ nakli; fonksiyonunu yitirmiş organın yerine kadavra veya canlı verici (donör)’den fonksiyonel organ nakledilmesine denir. Çalışmamızda Isparta il merkezinde yaşayan halkın organ bağışı konusundaki bilgi ve tutumları araştırılmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Isparta il merkezinde ikamet eden kişilere Mart 2018 - Temmuz 2018 tarihleri arasında anket uygulayarak gerçekleştirildi. Çalışmaya 18 yaş üstü, fizik ve mental yönden sağlıklı olan kişiler kabul edilmiştir. Literatür bilgileri doğrultusunda hazırlanan, bireysel özellikleri ve organ bağışı ile ilgili 61 soru içeren anket formu yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak uygulanmıştır.
BULGULAR: Katılımcıların 483’i kadın, 432’si erkek idi. Yaşları 18-35 yaş arasında değişmekte olup ortalaması 37 idi. Katılımcılarımızın % 5,2 (n=47) organ bağışında bulunmuş ve kamu hastanelerine güven (%88,5), özel hastanelere (%43) göre daha yüksek bulunmuştur. Beyin ölümü gerçekleştikten sonra organların bağışı aşamasında, katılımcılarımızdan, kendi onaylarının yeterli olduğunu düşünenler %87,8 oranında, ailesinin onaylaması gerekli olduğunu düşünenler %87,2 oranında iken, hiçbir onay alınmasına gerek duymayanların oranı ise %7,3 olarak bulunmuştur. İnancına bağlı olarak organlarını bağışlayamayacak olan katılımcı sayısı 146 (% 16) iken vücudunun bir parçasını vererek ölüm-yaşam zincirine müdahalenin yanlış olduğunu düşünenlerin sayısı 91 (%10). Organ bağışını artırmak için “maddi teşvik verilmesi”nin olumlu olacağını düşünenlerin oranı % 44,3 iken olumsuz etki oluşturacağına inananlar %43,8 oranında idi.
SONUÇ: Organ bağışının aile içinde konuşulup aile bireylerinin birbirlerinin organ bağışı yapmaya taraf olmasının önceden bilmesinin organ bağış oranının artmasına fayda sağlayacaktır. Organ bağışı konusunda yanlış yapılan haberler toplum hafızasında ciddi bir güvensizlik izi bırakmaktadır. Bu güvensizliğin aşılması için sadece organ bağışının ne olduğunun anlatılması değil aynı zaman da beyin ölümünden organ nakline kadar sürecin nasıl işletildiğinin açık olarak açıklaması gerekmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Clinical Sciences |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 18, 2021 |
Acceptance Date | January 6, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |