OBJECTIVE: In this study, we aimed to evaluate the sociodemographic characteristics, comorbid psychiatric diagnoses and their relationship with Attention Deficit and Hyperactivity Disorder (ADHD) subtypes of children and adolescents who applied to the Child-Adolescent Psychiatry Outpatient Clinic of the Karadeniz Technical University Faculty of Medicine and diagnosed with ADHD.
MATERIAL AND METHODS: 164 children and adolescent diagnosed with ADHD were included in our study and the participants were divided into three groups as ADHD-combine type (ADHD-C), ADHD-inattention predominant type (ADHD-I) and ADHD-hyperactivity and impulsivity predominant type (ADHD-H). The groups were compared in terms of their sociodemographic characteristics and comorbid psychiatric diagnoses.
RESULTS: Of the 164 children with ADHD, 120 (%73,2) were male and 44 (%26,8) were female. Of these children, 81 (%49,4) met the criteria of ADHD-C group, 69 (%42,1) of them met the criteria of ADHD-I group and 14 (%8,5) of them met the criteria of ADHD-H group. The most common additional psychiatric diagnosis in our sample was the Oppositional Defiant Disorder and 43 (%26,2) children had this diagnosis in the whole sample. 41 (%25) children had Conduct Disorder, 36 (%22) children had Anxiety Disorder, 22 (%13,4) children had Enüresis, 17 (%10,4) children had Tic Disorder, 12 (%7,3) children had Spesific Learning Disorder and 10 (%6,1) children had Depressive Disorder as additional diagnosis.
CONCLUSIONS: Children with a comorbid psychiatric diagnosis in addition to ADHD are more likely to be resistant to treatment. Both ADHD and comorbidities in these children need to be successfully treated. In our study, high comorbidity rates showed that these diagnoses should be treated effectively while treating ADHD.
AMAÇ: Biz bu çalışmamızda Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk-Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları polikliniğine başvuran, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tanısı konulan çocuk ve ergenlerin sosyodemografik özelliklerini, komorbid psikiyatrik tanılarını ve bunların DEHB alt tipleri ile olan ilişkilerini değerlendirmeyi amaçladık.
GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmamıza DEHB tanısı konulan 164 çocuk ve ergen dahil edildi ve katılımcılar DEHB-Bileşik görünüm (DEHB-B), DEHB-Dikkatsizliği önde geldiği görünüm (DEHB-D) ve DEHB-aşırı hareketlilik ve dürtüselliğin önce geldiği görünüm (DEHB-H) olmak üzere üç gruba ayrıldılar. Gruplar sosyodemografik özellikleri ve komorbid psikiyatrik tanıları açısından karşılaştırıldı.
BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen 164 DEHB tanılı çocuğun 120'si (%73,2) erkek, 44'ü (%26,8) kız olarak saptandı. Bu çocukların 81'i (%49,4) DEHB-B grubu, 69'u (%42,1) DEHB-D grubu ve 14'ü (%8,5) ise DEHB-H grubu tanı kriterlerini karşılamaktaydı. Örneklemimizin genelinde en sık gördüğümüz ek psikiyatrik tanı Karşıt Olma Karşıt Gelme Bozukluğu olup tüm örneklemde 43 (%26,2) çocukta ek tanı olarak karşımıza çıktı. Diğer ek tanılardan Davranım Bozukluğu 41 (%25), Anksiyete Bozuklukları 36 (%22), Enürezis 22 (%13,4), Tik Bozuklukları 17 (%10,4), Özgül Öğrenme Bozukluğu 12 (%7,3) ve Depresif Bozukluk 10 (%6,1) çocukta saptandı.
SONUÇ: DEHB ile birlikte eş tanıya sahip çocukların tedaviye direnç göstermeleri daha muhtemeldir ve bu çocuklarda DEHB ve eş tanıların başarılı bir şekilde tedavi edilmesi gerekmektedir. Bizim çalışmamızda çıkan yüksek komorbidite oranları DEHB'yi tedavi ederken bu tanılarında etkin bir şekilde tedavi edilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Clinical Sciences |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 4, 2021 |
Acceptance Date | December 14, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 22 Issue: 5 |