Fuzûlî is one of the most famous poets of Turkish Literature. The place of birth is unknown; however, it is understood from his works that he lived in the places where Iraqi Turkmen lived. Traces of Turkish and Islamic culture can be seen in his works. While the story of Leylâ and Mecnûn is a story from the oral tradition, it was transferred to poetry by many poets before and after Fuzûlî. Fuzûlî completed this work in 1535 and presented it to Baghdad Governor Veys Pasha. In the work, the love story of the son of a wealthy Arab emir, named Kays, and Leyla, whose plot takes place in the desert, is told.
Literary works bear the traces of the society in which the author or poet grew up. We can find most of the social, political, historical, economic and cultural relations of the period in these works. This is called tradition transfer in literary works. Folk culture is at the beginning of this tradition transfer. People's daily life, family relations, ceremonies such as birth and marriage; Cultural traces such as dress, culinary culture and beliefs appear in literary works. There are expressions reflecting Turkish folk culture in Fuzûlî's Leylâ vü Mecnûn Masnavi, who grew up in Turkish culture and is thought to have received a good education based on his works. The thoughts of the ancient Turks about the layers of the sky, families who do not have children go to shrine-like places to make their wishes, young girls prepare dowry, traditions of asking for girls, henna burning, wedding, getting a bride, throwing a saçı traditions are at the forefront of these expressions. In this study, the elements of Turkish folk culture in the story told in Fuzûlî's Leylâ vü Mecnûn Masnavi were examined.
Fuzûlî, Türk Edebiyatı’nın en ünlü şairlerinden biridir. Doğum yeri belli değildir; ancak eserlerinden Irak Türkmenlerinin bulunduğu yerlerde yaşadığı anlaşılmaktadır. Eserlerinde Türk ve İslam kültürünün izleri görülür. Leylâ ile Mecnûn hikâyesi sözlü gelenekten gelen bir hikâyeyken Fuzûlî’den önce ve sonra birçok şair tarafından şiire aktarılmıştır. Fuzûlî, bu eseri 1535 yılında tamamlayıp Bağdat Beylerbeyi Veys Paşa’ya sunmuştur. Eserde konusu çölde geçen zengin bir Arap emirinin Kays adlı oğlu ile Leylâ’nın aşk hikâyesi anlatılmaktadır.
Edebî eserler, yazarın veya şairin içinde yetiştiği toplumun izlerini taşır. Dönemin sosyal, siyasi, tarihî, ekonomik ve kültürel ilişkilerinin çoğunu bu eserlerde bulabiliriz. Buna edebî eserlerde gelenek aktarımı denir. Halk kültürü bu gelenek aktarımının başında gelir. Halkın gündelik yaşamı, aile ilişkileri, doğum, evlenme gibi törenleri; kılık kıyafeti, mutfak kültürü, inanışları gibi kültürel izleri edebî eserlerde karşımıza çıkmaktadır. Türk kültürü içinde yetişen ve eserlerinden hareketle iyi bir eğitim aldığı düşünülen Fuzûlî’nin Leylâ vü Mecnûn Mesnevisi’nde de Türk halk kültürünü yansıtan ifadeler yer almaktadır. Eski Türklerin göğün katları ile ilgili düşünceleri, çocuğu olmayan ailelerin türbe benzeri ziyaret yerlerine gidip dilek dilemeleri, genç kızların çeyiz hazırlamaları, kız isteme ile ilgili gelenekler, kına yakma, düğün, gelin alma, saçı dağıtma gelenekleri bu ifadelerin başında gelmektedir. Bu çalışmada, Fuzûlî’nin Leylâ vü Mecnûn Mesnevisi’nde anlatılan hikâyede geçen Türk halk kültürü unsurları incelenmiştir.
Çalışmalarınızda başarılar diler. Teşekkür ederim...
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Folklore, Creative Arts and Writing |
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Submission Date | October 24, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 9 |