Schizotypal personality disorder, a subtype of schizophrenia spectrum disorders, is also known as schizotypy in the literature. It is defined by suspicious thinking, social withdrawal, restricted affect, eccentric behaviors, and speech. The disorder is considered rare, affecting approximately 3% of the population. Childhood experiences, genetic predisposition, and environmental factors are significant determinants in the development of schizotypal personality disorder. Certain distinguishing criteria can help differentiate schizotypal personality disorder from autism and schizophrenia. It can be challenging to differentiate this disorder from other conditions like autism and schizophrenia due to overlapping diagnostic criteria, leading to possible misdiagnosis. Therefore, applying differential diagnoses becomes crucial in preventing these cases. Neuroimaging findings play a vital role in differential diagnosis. Dopamine release and shrinkage in the frontal and temporal regions provide insight into this disorder. The treatment of schizotypal personality disorder includes both pharmacotherapy and psychotherapy. Pharmacotherapy is administered to alleviate any symptoms that may manifest during psychotherapy, which is predominantly focused on cognitive therapy. Thus, the objective is to enhance the individual's functionality and minimize other schizotypal traits.
Şizofreni spektrum bozukluklarının bir alt tipi olan şizotipal kişilik bozukluğu, literatürde şizotipi olarak da bilinmektedir. Şüpheli düşünme, sosyal geri çekilme, kısıtlı duygulanım, eksantrik davranışlar ve konuşma ile tanımlanır. Bozukluğun nadir görüldüğü ve toplumun yaklaşık %3'ünü etkilediği düşünülmektedir. Çocukluk yaşantıları, genetik yatkınlık ve çevresel faktörler şizotipal kişilik bozukluğunun gelişiminde önemli belirleyicilerdir. Belirli ayırt edici kriterler şizotipal kişilik bozukluğunu otizm ve şizofreniden ayırmaya yardımcı olabilir. Tanı kriterlerinin örtüşmesi nedeniyle bu bozukluğu otizm ve şizofreni gibi diğer durumlardan ayırt etmek zor olabilir ve bu da olası yanlış tanılara yol açabilir. Bu nedenle, ayırıcı tanıların uygulanması bu vakaların önlenmesinde çok önemli hale gelmektedir. Nörogörüntüleme bulguları ayırıcı tanıda hayati bir rol oynamaktadır. Frontal ve temporal bölgelerdeki dopamin salınımı ve büzüşme bu bozukluk hakkında fikir vermektedir. Şizotipal kişilik bozukluğunun tedavisi hem farmakoterapi hem de psikoterapiyi içerir. Farmakoterapi, ağırlıklı olarak bilişsel terapiye odaklanan psikoterapi sırasında ortaya çıkabilecek semptomları hafifletmek için uygulanır. Böylece amaç, bireyin işlevselliğini artırmak ve diğer şizotipal özellikleri en aza indirmektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Clinical Psychology |
Journal Section | Reviews |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 3 Issue: 2 |