The concept of sportswashing can be summarized as the efforts of shareholders such as the government, politicians
or business people benefitting from sports in order to improve their image in public eye, dismiss negative
perceptions, cover-up misdeeds and alter the broadcast This brand new and recently popular term could also be
identified as “exoneration via sports” in Turkish.
The purpose of the present study is to contribute to the theoretical construction of the concept of sportswashing
with the method of descriptive analysis of the Saudi Arabian case. The roles of authoritarian governments, sports
fans, sportspeople and human right organizations, who are the active shareholders of sportswashing, are aimed to
be defined. The historical circumstances, tools, objectives and theoretical framework of the concept are focused
and the reasons that lead authoritarian regimes to sportswashing activities and the applied policies are analyzed.
In order to solidify the study, Saudi Arabia's frequently discussed post-2017 policies were examined as an example
of sportswashing. For the purpose of revealing a generalizable outcome with a clear sub-case analysis, the focus
of the study is built on the acquisition of the English Premier League team Newcastle United by the Saudi Arabian
Public Investment Fund (PIF), which has a wide coverage in the international community. The study also focuses
on which sports activities the Riyadh governance is directed to and the costs undertaken. Additionally, the desired
and possible negative outcomes are also attempted to be identified.
The conclusion part provides assumptions about the functionality of sportswashing methods for authoritarian
regimes seeking to improve their reputation in western societies. It focuses on the measures that could be taken by
the parties in order to conserve the morality in sports.
Sportswashing kavramı; kamuoyu nezdindeki imajını düzeltmeyi, olumsuz algılardan kurtulmayı, suçlarını örtbas
etmeyi ve gündemi kendileri için fayda yaratacak şekilde değiştirmeyi amaçlayan devlet, siyasetçi veya iş insanı
gibi aktörlerin, spordan fayda sağlama çabaları olarak özetlenebilir. Yeni ve popülerleşmekte olan bu kavramı
Türkçe’de “sporla aklanma” terimi net şekilde karşılamaktadır.
Makalenin amacı Suudi Arabistan vakasının betimsel analizi yöntemiyle, sportswashing kavramının teorik
inşasına katkı sunmaktır. Sportswashing eylemlerinin aktörleri olan otoriter devletler, sporseverler, sporcular, spor
organizasyonları ve insan hakları örgütlerinin süreçteki rolleri açıklanmaya çalışılmaktadır. Kavramın tarihsel
boyutu, araçları, hedefleri ve kuramsal çerçevesi ortaya konularak otoriter rejimleri sportswashing aktivitelerine
yönlendiren nedenler ve uygulanan politikalar analiz edilmektedir.
Çalışmayı somutlaştırmak amacıyla dünya kamuoyunda sıkça tartışılan sportswashing örneği olarak Suudi
Arabistan’ın 2017 sonrası politikaları incelenmiştir. Net bir alt vaka analizi ile daha genellenebilir bir sonuç ortaya
koyabilmek maksadıyla da uluslararası kamuoyunda geniş yer bulan Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu’nun
(PIF) İngiltere Premier Lig ekibi Newcastle United’ı satın almasına odaklanılmıştır. Riyad yönetiminin hangi spor
faaliyetlerine yöneldiği ve üstlendiği maliyetler konusu araştırılmakta, ulaşılmak istenen noktalar ve muhtemel
olumsuz sonuçlar konusunda öngörüde bulunmaya çalışılmaktadır. Sonuç kısmında batı toplumları nezdinde
itibarını düzeltme arayışındaki otoriter rejimler için sportswashing yöntemlerinin işlevselliği ve sporun ahlaki
ilkelerinin korunabilmesi adına tarafların alabileceği önlemler üzerinde durulmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 29, 2022 |
Submission Date | April 3, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |