Tanzimat
Fermanı ve devamı niteliğindeki Islahat Fermanı, Osmanlı İmparatorluğu’nda
batılılaşma yolunda atılan çok önemli adımlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu
dönemlerde gerçekleştirilen askeri, siyasi, sosyal ve ekonomik değişimler
Osmanlı devletinin idari ve kurumsal yapısında da önemli değişiklikler getirmiştir.
Başkent İstanbul’da başlayan öncelikle askeri ardından toplumsal ve kültürel bir
modernleşme programına dönüşen bir dizi uygulama Osmanlı mimarlığının
Anadolu’daki temsillerini de fiziki ve yapısal olarak değiştirmiştir. Söz
konusu dönemde Osmanlı’nın Anadolu’daki küçük bir kazası olan Giresun gerek
Osmanlı’nın başkentiyle gerekse diğer Avrupa kentleriyle kurduğu liman ticareti
sayesinde bu gelişmelerden etkilenmiştir. Osmanlı batılılaşmasının Anadolu’da
ki temsilleri olarak kamusal, dini ya da sivil mimarlık örneği pek çok yapı
inşa edilmiştir ve ‘Giresun Kapu Camii’ bu temsillerin bir örneğidir. Dönem
camilerinin en önemli ortak özelliği olarak dikkati çeken süsleme
programlarındaki üslup birliği, Kapu Camii barok süslemelerinde de
gözlenmektedir. Bu eksende çalışmanın amacı;
Lale devriyle başlayarak Osmanlı modernleşmesi olarak okunan ve Osmanlı
Mimarlığını da etkileyen batılılaşma sürecinin Giresun’daki temsilinin ‘Kapu
Camii’ üzerinden okunmasıdır.
Tanzimat
Edict and its successor Islahat Edict come forward as very important steps
taken towards westernization in the Ottoman Empire. Military, political, social
and economic transformations that were put into practice in this period, also
brought about significant modifications in the administrative and institutional
structure of the Ottoman State. A range of practices that at first started in
the capital city of Istanbul as military applications and then turned into a
social and cultural modernization program, also physically and structurally
changed the representations of the Ottoman architecture in Anatolia. In that
period, Giresun, which was a small town of the Ottoman Empire in Anatolia, was
influenced by these developments thanks to its port trade network established
in connection with the capital of the Ottoman State and various other European
cities. Several structures that are examples of public, religious or civil
architecture were built as representations of the Ottoman Westernization in
Anatolia and 'the Giresun Kapu Mosque' is an example of these representations.
The stylistic association in the decorative designs of the mosques of that era,
which is remarkable as the most important common feature, is also observed in
the baroque ornaments of the Kapu Mosque. The aim of the study within this
context; is to examine the Ottoman westernization process, also accepted as the
Ottoman modernization, which was started with the Tulip Era and affected the
Ottoman architecture as well, over the case of the Kapu Mosque.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 4, 2018 |
Submission Date | April 5, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 10 Issue: 19 |