Infectious diseases are one of the important factors that threaten the human population throughout history. These diseases, which spread rapidly due to population movements and insufficient precautions, have always threatened the states by causing great loss of life. The most important infectious diseases that human beings have experienced in the historical process have emerged from the plague and cholera. Cholera appeared in India at the beginning of the 19th century and soon affected many countries. The Ottoman State was also affected by the disease, with its large geography and crowded population. One of the cities affected by cholera throughout the 19th century is Mosul. Due to the proximity of Mosul to Iran and the neighboring of the Indian coast to the Persian Gulf, Musul was exposed to more cholera outbreaks than many other cities in the Ottoman State. The first cholera epidemic occurred in Mosul in 1847 and has shown its effect many times over the 19th century. The central and local administrators of the Ottoman State tried to take necessary measures such as quarantine, cordon and cleaning whenever an outbreak occurred. However, despite all these measures, the city suffered casualties.
Öz
Bulaşıcı hastalıklar, tarih boyunca insan nüfusunu tehdit eden önemli etkenlerden birisidir. Nüfus hareketleri ve yeterli önlemlerin alınmamasından dolayı hızla yayılan bu hastalıklar, büyük can kayıplarıyla her zaman devletleri tehdit etmiştir. İnsanoğlunun tarihi süreç içerisinde yaşadığı en önemli bulaşıcı hastalıklar, veba ve koleradan ortaya çıkmıştır. Kolera, XIX. yüzyılın başlarında Hindistan’da ortaya çıkmış ve kısa sürede birçok ülkeyi etkilemiştir. Hastalıktan, geniş coğrafyası ve kalabalık nüfusu ile Osmanlı Devleti de etkilenmiştir. XIX. yüzyıl boyunca koleradan etkilenen şehirlerden birisi de Musul’dur. Musul’un İran’a yakınlığı ve Hindistan sahilinin Basra Körfezine komşu olması dolayısıyla, Osmanlı Devleti’ndeki diğer birçok şehirden daha fazla kolera salgınına maruz kalmıştır. Musul’da ilk kolera salgını 1847 yılında ortaya çıkmış ve XIX. yüzyıl boyunca defalarca etkisini göstermiştir. Osmanlı Devleti’nin merkez ve yerel idarecileri, her salgın ortaya çıktığında karantina, kordon ve temizlik gibi gerekli önlemleri almaya çalışmışlardır. Ancak bütün bu önlemlere rağmen şehirde can kayıpları yaşanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 28, 2020 |
Submission Date | August 11, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 12 Issue: 23 |