Tanakh, Yeni Ahit ve Kur’ân-ı Kerîm
Semitik dillerde yazılmış olmalarına rağmen sadece Semitik halklar tarafından
okunmakla kalmamış neredeyse bütün dünyada bu metinlere inanan pek çok kişi
olmuştur. Semitik metinlerde tinsel varlıkların insanların hayatlarına,
insanların da tinsel varlıkların hayatlarına müdahale edebildikleri
anlatılmaktadır. İnsanların algı ve tutumları, inanmakta oldukları kutsal
metinlerin anlatımları doğrultusunda şekillenir. Bu bağlamda insanlar
sağlıklarının, refahlarının, başarılı veya başarısız olmalarının metinlerde
anlatılan tinsel varlıklar tarafından etkilenebilir olduğuna inanmaktadırlar.
Semitik metinlerde anlatılan tinsel varlıklar, genel olarak iyilik, güzellik ve
yardımseverlik kavramlarıyla özdeşleştirilen melekler ile kötülük, uğursuzluk
ve zarar verme ile özdeşleştirilen cinler olarak ikiye ayrılmıştır. Ancak bazı
metinlerde düşmüş meleklerden de bahsedilmektedir. Semitik metinlerde, tinsel
varlıkların yaratıldıkları, kendi iradeleri doğrultusunda davranış sergilemekle
birlikte her dilediklerini gerçekleştiremedikleri, ölümlü ve sonlu olup
yargılanarak cezalandırılabildikleri veya ödüllendirilebildikleri
anlatılmaktadır. Dolayısıyla Semitik metinlerdeki tinsel varlıklar hiçbir zaman
tanrı karakteri kazanamamışlardır.
dinler tarihi tanakh incil kuranı kerim ruh melek cin şeytan
The New Testament named
Tanakh and the Qurʾān were written in
Semitic languages. These two books were not only read by the
Semitic tribes, but also many people in the world believed them. Beliefs,
sensations, perceptions and behaviors of these people have been affected by
faiths system that were formed the Semitic sacred texts. Peoples who are
connected to this faith system have believed that they have been influenced by
some of the incorporeal existences about their health, wealth and success.
Incorporeal existences are categorized into two varieties according to their
characters: the good and the bad. Angels are good, favorable and beneficial. As
for the demons, they are bad, harmful and damaging. However, fallen angels are
mentioned in some texts. All of them have been saying that God is creator, prescriptive
and retributive. For this reason, incorporeal existences had not become a god
under no circumstances.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleleri / Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Submission Date | September 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 34 |
K.S.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, elektronik ortamda yayınlanmaktadır.
ilahiyatdergi@ksu.edu.tr
Derginin Tarihçesi
Derginin Adı | ISNN | e-ISNN | Başlangıç Yılı |
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi | 1304-4524 | 2651-2637 | 2003 |