Bir zamanlar insanların ortak kullanım alanları arasında gösterilen ve zaman içinde büyük oranda sadece hafızaların bir köşesinde kalan pınar/çeşmelerin Türk kültüründe önemli bir yer tuttuğu bilinmektedir. Yolcuların konaklamak için bu pınar/çeşme başlarını tercih etmelerinden dolayı, pınar başı karşılaşmaları, pınar sohbetleri etrafında nice hikâyeler, türküler, destanlar oluşmuştur. Çeşme ise o pınardan borularla taşınarak sürekli akan bir su hâline getirilmiştir. Köylerde su taşıma işini genellikle genç kızların yaptığından çeşmeleri aynı zamanda buluşma mekânları olmuştur.
Bu çalışmamızda pınar/çeşme hakkında genel bir çerçeve çizdikten sonra bu kavramın âşıkları ve şairleri nasıl etkilediklerinin yanı sıra hayrat olarak da nesillerden nesillere aktarılan bir gelenek olduğunun yanı sıra pınarın türkü ve şiirlerde tema olarak nasıl ele alındığını inceleyeceğiz. Pınar, özellikle halk şiirimize ve türkülerimizde duygu ve düşüncenin paylaşılmasında önemli bir araç olmuştur. Çalışmamızda pınarın şiir ve türkülerimizdeki “aracı” görevine dikkat çekilmiştir. Pınar/çeşme üzerine söylenen türküler, yazılan şiirlere ulaştık çalıştık. Pınar/çeşme ile ilgili türkülerin şiirlerin gelecek nesillere aktarılması gerektiğine inanıyoruz. Bunun için özellikle adını pınardan alan belli yerleşim yerlerinde hem halkın kullanımına sunulması hem de geçmişle gelecek arasındaki bağı güçlendirme adına pınarların kaynağından getirilen suların aktığı çeşmeler yaptırılmalıdır. Her çeşmenin başına da o bölgede bilinen bir türkünün sözleri ya da bir şairin şiiri mermere işlenerek ahde vefa gösterilmelidir.
It is known that springs/fountains, which were once shown among the common areas of people and remained only in a corner of the memories over time, have an important place in Turkish culture. Due to the fact that travelers prefer these springs/fountains to stay, many stories, folk songs and epics have been formed around spring encounters and spring conversations. Pınar comes out of the ground by boiling. The fountain, on the other hand, was transported from that spring by pipes and turned into a constantly flowing water. Therefore, those living in rural areas had to carry their water needs from these springs/fountains. Since the young girls generally carry out the transport of water in the villages, the village fountains also served as a meeting place for girls and as social places where boys can easily see these girls.
In this study, after drawing a general framework about the spring/fountain, we will examine how this concept affects the lovers and poets, as well as how it is a tradition passed down from generation to generation as charity, and how the spring is handled as a theme in folk songs and poems and how it plays a role.Pınar has been an important tool for sharing feelings and thoughts, especially in our folk poetry and folk songs. In this article, attention has been drawn to the role of the spring as an "intermediary" in our poems and folk songs.We cannot say that we have reached all the songs and poems sung about the spring/çeşme, but we believe that at least the poems of the folk songs about the spring/fountain should be passed on to future generations. For this, fountains should be built in certain areas of the settlement, which takes its name from the spring, both for the use of the public and for the purpose of strengthening the bond between the past and the future, where the waters brought from the springs flow. At the head of each fountain, the words of a folk song known in that region or the poem of a poet should be engraved on marble to show fidelity to the oath.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Early Pub Date | December 31, 2023 |
Publication Date | December 31, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 20 Issue: 3 |
KSÜ Sosyal Bilimler Dergisi ULAKBİM-TR Dizin tarafından dizinlenen hakemli ve bilimsel bir dergidir.