Objective: In recent years, there has been an increase in invasive candidiasis infections in favor of non-albicans Candida species, and with the emergence of strains resistant to antifungal drugs, the selection of antifungals suitable for treatment has become more important. This study aimed to compare the results of DNA sequence analysis with the Phoenix Yeast ID Panel (BD, USA) commercial identification system in identifying non-albicans Candida species and to determine the antifungal susceptibilities of the isolates.
Material and Methods: A total of 82 non-albicans Candida species isolated from various clinical samples sent to the Microbiology Laboratory of Kahramanmaraş Sütçü İmam University between October 2019 and October 2021 were included in the study.
The BD Phoenix Yeast ID (BD, USA) automated identification system and DNA sequencing were used, along with conventional methods, to identify the isolates. The susceptibility of the isolates for amphotericin B, itraconazole, fluconazole, and voriconazole was studied using the broth microdilution method recommended by EUCAST.
Results: By the BD Phoenix™ 100 automatic identification system 26 (31.7%) of the isolates were identified as C. tropicalis, 25 (30.5%) were C. parapsilosis complex, 17 (20.7%) were C. glabrata, 4 (4.9%) were C. kefyr, 4 (4.9%) were C. firmetaria, 3 (3.7%) were C. krusei, 2 (2.4%) were C. norvegensis and 1 (1.2%) was identified as C. lambica.
Compared to the molecular method of the BD Phoenix™ Yeast ID Panel automated system; It was determined that 62 of 82 species (75.61 %) were correctly identified (p<0.001, κ =0.655). According to concordant identification findings, the most frequently isolated species were C. tropicalis (n=24, 80 %), C. parapsilosis complex (n=22, 88 %), and C. glabrata complex (n=11, 57.9 %). The agreement rate was determined as 77 % for frequently isolated species (C. tropicalis, C. parapsilosis complex, and C. glabrata complex) and 50 % for rarely isolated species (C. kefir and C. krusei) (p= 0.194; x2=2.768). According to the antifungal susceptibility test; 6 (7.3 %) of the isolates were resistant to amphotericin B, 22 (26.8 %) to fluconazole, 16 (19.5 %) to itraconazole and 9 (10.9 %) to voriconazole.
Conclusion: In laboratories where molecular tests cannot be performed, phenotypic tests alone are insufficient to identify Candida species and should be evaluated together with tests to determine morphology, such as slide culture.
2020/4-1 YLS
Amaç: Son yıllarda invazif kandidiyaz enfeksiyonlarında albicans -dışı Candida türleri lehine bir artış olmuş ve antifungal ilaçlara dirençli suşların ortaya çıkması ile birlikte tedaviye uygun antifungallerin seçimi daha da önem kazanmıştır. Bu çalışmada albicans dışı Candida türlerinin tanımlanmasında DNA dizi analizi sonuçlarının Phoenix Yeast ID Panel (BD, ABD) ticari tanımlama sistemi ile karşılaştırılması ve izolatların antifungal duyarlılıklarının belirlenmesi amaçlandı.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya, Ekim 2019-Ekim 2021 tarihleri arasında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mikrobiyoloji Laboratuvarı’na gönderilen çeşitli klinik örneklerden izole edilen toplam 82 albicans dışı Candida türü dahil edildi. İzolatları tanımlamak için geleneksel yöntemlerle birlikte BD Phoenix Yeast ID (BD, ABD) otomatik tanımlama sistemi ve DNA dizi analizi kullanıldı. İzolatların amfoterisin B, itrakonazol, flukonazol ve vorikonazol için duyarlılıkları EUCAST tarafından önerilen sıvı mikrodilüsyon yöntemi ile çalışıldı.
Bulgular: BD Phoenix™ Yeast ID Panel otomatize sistem ile izolatların 26 (% 31,7%)’sı C. tropicalis, 25 (% 30,5%)’i C. parapsilosis complex, 17 (% 20,7)’si C. glabrata, 4 (% 4,9)’ü C. kefyr, 4 (4.9%)’ü C. firmetaria, 3 (% 3,7)’ü C. krusei, 2 (% 2,4)’si C. norvegensis ve 1 (% 1,2)’i C. lambica olarak tanımlandı.
BD Phoenix™ Yeast ID Panel otomatize sistem moleküler yöntem ile karşılaştırıldığında; 82 türden 62 (% 75,61)’sinin doğru tanımlandığı saptandı (p<0,001, κ =0,655). Uyumlu tanımlama bulgularına göre en sık izole edilen türler C. tropicalis (n= 24, % 80), C. parapsilosis kompleks (n= 22, % 88) ve C. glabrata kompleks (n= 11, % 57,9) bulundu. Uyum oranı, sık izole edilen türler için (C. tropicalis, C. parapsilosis kompleks ve C. glabrata kompleks) % 77, seyrek izole edilen türler için (C. kefyr ve C. krusei) ise %50 olarak belirlendi (p= 0.194; x2=2.768). Antifungal duyarlılık testine göre; izolatların 6 (% 7,3)’sı amfoterisin B’ye, 22 (% 26,8)’si flukonazole, 16 (% 19,5)’sı itrakonazole ve 9 (% 10,9)’u vorikonazole dirençli bulundu.
Sonuç: Moleküler testlerin yapılamadığı laboratuvarlarda fenotipik testler Candida türlerinin tanımlanmasında tek başına yeterli olmayıp, lam kültürü gibi morfolojiyi belirlemeye yönelik testlerle birlikte değerlendirilmelidir.
Çalışma Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Birimi tarafından desteklenmiştir.
2020/4-1 YLS
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Project Number | 2020/4-1 YLS |
Early Pub Date | July 11, 2024 |
Publication Date | July 22, 2024 |
Submission Date | March 16, 2023 |
Acceptance Date | April 29, 2023 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 19 Issue: 2 |