Toplumsal cinsiyet rolleri, kültür tarafından cinsiyetlere atfedilen, "kadınlık" ve "erkeklik" rolleridir. Hâkim kültür, bireyden cinsiyeti ile ilişkili olarak birtakım rolleri yerine getirmesini beklemektedir. Bu beklentiler, kültürden kültüre farklılık gösterse de temelde erkek egemen toplum yapısının yansıması olarak toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin deneyimlenmesine ve bu yolla eşitsizliklerin yeniden inşa edilmesine neden olmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri her alanda olduğu gibi ekonomi alanındaki kurumsal yapıların işleyişine de yansımaktadır. Kurumsal yapılar, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin gözlemlenebileceği mikro kültür alanlarıdır. Kadının çalışma hayatında var olma mücadelesi onun, toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri ile özel alanın yanında kamusal alanda da mücadele etmesine neden olmaktadır. Cam tavan kavramı, kadınların kurumsal liderlikte kendinden ve toplumsal yapıdan kaynaklı engellemelerle mücadele ettiğini ve bir noktadan sonra yükselmelerinin engellendiğini anlatmak için kullanılmaktadır. Cam uçurum kavramı ise kadınların liderlik mücadelesinde cam tavan kavramının aksine terfi alabildiklerini ancak söz konusu terfilerin çalıştıkları kurumların kriz dönemlerinde gerçekleştiğine işaret etmektedir. Bu haliyle “cam uçurum” metaforu ile krizde olan kurumlarda başarısızlığın sorumluluğunun ve faturasının kadınlara kesilmesi durumu anlatılmak istenmektedir. Bu çerçevede çalışmanın amacı, Türkiye’de çalışan kadınların çalıştıkları kurum içerisindeki terfi deneyimlerini cam tavan ve cam uçurum bağlamında araştırmaktır. Çalışma, cam tavan ve cam uçurum kavramları bağlamında kadınların iş yerindeki deneyimlerini (“işe alım”, “işte yükseliş”, “işten ayrılma”) anlamak açısından önem taşımaktadır. Sonuç olarak araştırma bulguları çalışan kadınların belli bir kısmının "cam uçurum" olgusunu deneyimlemekle beraber temelde kadınların, "cam tavana" takıldıklarını ortaya koymaktadır.
Yok
Yok
Gender roles are those of "femininity" and "masculinity" that are culturally ascribed to the sexes. The dominant culture expects the individual to fulfill certain roles in relation to his/her gender. Although these expectations differ from culture to culture, they cause gender inequalities to be experienced and reconstruct inequalities in this way as a reflection of the male-dominated social structure. Gender inequalities are reflected in the functioning of institutional structures in the field of economy, as in every field. Institutional structures are micro-cultural areas where gender inequalities can be observed. The struggle of women to exist in the working life causes her to struggle with gender inequalities both in the public sphere and in the private sphere. The concept of glass ceiling is used to explain that women struggle with the obstacles stemming from themselves and the social structure in corporate leadership and that they are prevented from rising after a point. The concept of glass cliff, on the other hand, indicates that women can be promoted in the struggle for leadership, contrary to the concept of glass ceiling, but that these promotions take place during the crisis periods of the institutions they work for. In this state, the metaphor of the "glass cliff" is intended to explain the situation in which the responsibility and the blame for failure in institutions in crisis are imposed on women. In this context, the aim of the study is to investigate the promotion experiences of women working in Turkey in the context of glass ceiling and glass cliff. The study is important in terms of understanding the experiences of women in the workplace (“recruitment”, “ascension”, “leaving the job”) in the context of the glass ceiling and glass cliff concepts. As a result, research findings reveal that although a certain part of working women experience the "glass cliff" phenomenon, basically women are stuck with the "glass ceiling".
Yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Yok |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2021 |
Gönderilme Tarihi | 10 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Dergide yayımlanan tüm çalışmalar, kamu ve tüzel kişilerce, gerekli atıflar verilmek koşuluyla kullanıma açık olup dergide yayımlanmış çalışmaların tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.