Bu çalışma toplumsal cinsiyet çalışmalarında merkezi bir konu olan kadına yönelik şiddet tartışmalarını “52 Erkek 52 Hafta” yazı dizisi örneğinden hareketle tartışmayı amaçlamaktadır. Kadına yönelik şiddet meselesi ilkin kadın hareketi içinde önemli bir tartışma konusuyken daha sonra konu hem kurumsal mekanizmalara hem de akademik alana taşınmıştır. Son dönemlerde ise kadına yönelik şiddet meselesi yeni medya araçları ile geniş bir tartışma alanına kavuşmuştur. Bu sebeple şiddetin biçimleri, nedenleri, kadınlar ve erkekler tarafından nasıl deneyimlendiği hakkında hem nicel hem de nitel verilere daha çok ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır. Feminist çalışmalara, erkeklerin başta şiddet olmak üzere çeşitli deneyimlerinin dâhil edilmesi görece geç olmuştur. Toplumsal cinsiyet meselelerinin ilişkisel boyutu dikkate alındığında erkeklerin deneyimleri önemli olmaktadır. İşte bu çalışma 2018 yılında yayınlanan “52 Erkek 52 Hafta” yazı dizisinden yola çıkarak hem erkeklerin kişisel deneyimlerinde şiddetin yerini hem de Türkiye’deki toplumsal cinsiyet ilişkilerine dair görüşlerini Maxqda nitel veri analizi programından yararlanarak analiz etmektedir. Bu sayede en yaygın şiddet türleri, şiddetin deneyimlendiği alanlar ve şiddetin nedenleri konusunda veriler düzenlenirken şiddetin hem erkeklerin deneyimlerinde kurucu bir öğe olduğu hem de erkeklik inşa sürecine sızdığını görmek mümkündür. Yazı dizisinde sırasıyla en çok psikolojik şiddet, cinsel şiddet, fiziksel şiddet ve ekonomik şiddet tartışma konusu yapılırken, şiddetin deneyimlendiği alanlar olarak aile, okul, işyeri ve sokak sıralanmaktadır. Şiddetin nedenleri arasında kültürel toleransın yüksek olması, ataerkilliğin içselleştirilmesi ve erkeklerin kırılganlığı veya güvensizliği ön plana çıkmaktadır. Erkeklerin de kadına yönelik şiddet meselesini tartışması ve feminist harekete/kadınlara destek vermesi ise en çok tekrarlanan çözüm önerisi olmaktadır.
-
-
This study discusses the discussions about violence against women which is a central subject in gender studies by taking the article series of “52 Men 52 Weeks” as the sample. The issue of violence against women is an important discussion topic in the initial stages of women’s movement and afterwardsthis subject is carried more to both the institutional mechanisms and academia. Recently, the issue of violence against women has reached a wide sphere with new media tools. Thus, both quantitative and qualitative data considering the shapes and reasons of violence and how women and men respectively have experienced it is considered to be a necessity more than ever. The inclusion of several experiences of men particularly violence is relatively new in feminist studies.. Men’s experiences are crucial when the relational dimension of gender issues is considered. This study, inspired by the article series of “52 Men 52 Weeks”, which was published in 2018, analyses both the spaces of violence in their own experiences and t their opinions about gender relations in Turkey by using the Maxqda Qualitative Analysis Programme. By this means, when the data about the most prevalent types of violence, the spaces where the violence is experienced and the reasons for violence are revealed , it is possible to see that violence is a constructive element in men’s experiences and disseminates into the construction of masculinity. While psychological violence, sexual violence, physical violence and economic violence are considered as the subject matter of the research respectively in the article series, the spcaes where violence is experienced are sorted as family, school, workplace and street. Among the reasons for violence, the highness of cultural tolerance, internalizing the patriarchy and vulnerability or mistrustfulness come into prominence. Men’s discussing the problem of violence against women and their support for the feminist movement and women are the most repeated solutions suggested by them.
-
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Project Number | - |
Publication Date | May 31, 2022 |
Submission Date | March 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 5 Issue: 1 |
Dergide yayımlanan tüm çalışmalar, kamu ve tüzel kişilerce, gerekli atıflar verilmek koşuluyla kullanıma açık olup dergide yayımlanmış çalışmaların tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.